Emekçilere Şiirler -1…

Şairlerimiz, halkın şairleri, emeğin, emekçinin şiirini yazdılar yıllar boyu.

Hala da yazmaya devam ediyorlar. 1 Mayıs’a yaklaştığımız şu günlerde bu şiirlerin en azından bir kısmını olsun izleyicilerimize hatırlatalım, emekçilerle paylaşalım istedik.

Her satırı, her dizesi hakedilmiş, kanla ve emekle yoğrulmuş şiirler bunlar.

Yerlerimiz

  • Hasan Hüseyin Korkmazgil

ben işçi çocuğuyum evladım

demiryolu atölyesi işçilerinden

emekli Şükrü’nün oğluyum

ekmekle doydu karnım

ekmekle avutuldum

ekmekle korkutuldum

sen sofraya havyar da koysan kuzu kızartması da

önce ekmeğe varır elim

çilemin adı benim

ekmek kavgası

hiçbir şey istemedim şu dünyadan kendim için

ne köşk ne araba ne para

tükürmüşsem içine

senin tapındığın o sıfatların

satıyorsam emeğimi yok pahasına

ben işçi çocuğuyum evladım

benim davam başka dava

İşçi Marşı

  • Can Yücel

Hava döndü işçiden işçiden esiyor yel

Dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı

Bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı

Bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel

Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark

Ve durdu muydu birgün bu kör, avara kasnak

Bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak

Sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel

Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

Köylükler uykusunda döndü dönüyor sola

Güne bakıyor bebek büyüyen yumruğuyla

Başaklar gövderdi bak başkoydular bu yola

Şaltere uzanıyor allaha açılmış el

Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

Bir Toprak İşçisine

  • Ahmet Kutsi Tecer

Sen omuzunda yorgan, elinde torban,

Sen mevsim işçisi, büyük gezginci,,

doğduğundan beri sen, anan, baban,

Orakçı, çapacı, ırgat, ekinci,

Sen, anan ve baban… Siz topraksızlar,

Sizi ben tanırım uzun yollardan.

Sizi ey yığın yığın büyük yalnızlar,

Sizi de yaratmış bizi yaradan.

Ekip biçtiğiniz toprak sizindir,

Sizindir zorluğu, derdi, mihneti.

Sizin çektiğiniz derde dar gelir,

Tanrının ambarı olsa cenneti.

Ve cennet, dünyanın kurulduğundan

Beridir Tanrı’nın düşüncesidir.

Sen sabrını yere çaldığın zaman

Bu güzel hülyadan Tanrı ürperir.

Siz ey yığın yığın büyük yalnızlar,

Sizi de yaratmış bizi yaradan.

Ey mevsim işçisi, ey topraksızlar,

Sizin toprağınız size bu vatan.

Yüz Karası Değil, Kömür Karası

 Orhan Veli Kanık

Güneşli bir günde

Masmavi göreceğiz Karadeniz’i

Balkaya’dan Karpuz’a kadar.

Karış karış biliriz bu şehri;

EKİ’nin çiçekli bahçeleri,

Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;

Paydos saatlerinde yollara dökülen,

Soluk benizli insanlarıyla.

Siyah akar Zonguldak’ın deresi

Yüz karası değil, kömür karası

Böyle kazanılır ekmek parası

Sosyal ağlarda paylaşın