Editor: 7 MAYIS… Bir günlük açlığımız, bir ömür demektir!

Direnişler, halk eylemleri, çoğunlukla “anlık” sonuç vermezler. Direnişlerin, halk eylemlerinin etkisi birikir birikir ve nitelik bir dönüşüme yol açar.
Sonucu belirleyecek olan,
eylemlerdeki kararlılık, ısrar, istikrardır.
“Kayayı delen suyun şiddeti değil, sürekliliğidir” sözü, halk hareketlerinin, direnişlerin doğasını da anlatır.

Kuyu Tiplerinin kapattırılması, tecrit politikasında gedikler açılması, yüzlerce, binlerce tutsağın, yüzlerce hasta tutsağın hayatı demektir.
Tecrit, işkencedir.
Tecrit, tutsakların sessiz imhasıdır.
İşte süresiz açlık grevleri, ölüm oruçları, bu işkence ve katliam politikaları karşısında tutsakların ördüğü barikattır. Faşizmin tecrit saldırısına karşı direniş mevzileridir.
Ve işte, bu direnişleri desteklemek için yaptığımız kısa ve uzun süreli tüm açlık grevleri, bir günlük destek açlık grevleri, bu mevziyi güçlendiriyor.

Faşizmin en önemli politikalarından biri halkları, tek tek insanları, UMUTSUZ VE İNANÇSIZ hale getirmektir.
Burjuva bireyci ideoloji, insanlara,
“Benim bir günlük açlığımla ne olacak, ne değişecek” diye düşündürtür.
“Açlık grevi yapıyoruz, ölüm orucunda gençler ölüyor… bir şey değişmiyor” diye düşündürtür.

Oysa gerçek böyle değildir.
Tarihin, toplumların gelişiminde, yapılan tek bir eylem bile boşa gitmez.
Ödenen tek bir bedel bile boşa gitmez.
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi, birikir, birikir ve değişimler-dönüşümler için gereken gücü sağlar.
Tarihsel ve toplumsal gelişimin yasaları böyledir.

Türkiye hapishanelerinde faşizmin tecrit ve teslim alma politikalarına karşı, 2000-2007 arasında 7 yıl süren büyük bir direniş yaşandı. 122 şehit verildi bu direnişte.
Dünyada eşi benzeri olmayan büyük bir direnişti.
Ağır bedellerin ödendiği bir direnişti.
Ama F tiplerinin karanlığı, bu direnişle yırtıldı.
Tecrit politikasında bu direnişle gedikler açıldı.

Kuyu tiplerine karşı direniş de şu ana kadar 20’ye yakın tutsağın geldikleri hapishanelere geri gönderilmesi sonucunu verdi.
Ancak sürgünler devam ediyor.
Bu nedenle direnişler de devam ediyor.
Tutsaklar, güneşsiz bir kuyuya gömülmeyi kabul etmiyor.
Halk olarak işte tam bu noktada biz de tutsakların yanında olmalıyız.
Bir günlük açlığımız, ve tüm diğer destek eylemlerimiz,
TUTSAKLARIN KUYU TİPİNE GÖMÜLMESİNE KARŞI ÖRÜLEN BARİKATA KOYDUĞUMUZ BİR TUĞLADIR.
Barikat, yüzlerin, binlerin bir günlük açlığıyla büyüyecek, güçlenecek.

İşte bütün bu nedenlerden dolayı,
TUTSAKLARIMIZI KUYU TİPİNDEN ÇIKARMAK İÇİN,
KUYU TİPLERİNİ KAPATTIRMAK İÇİN,
HASTA TUTSAKLARIN TAHLİYESİ İÇİN..
7 MAYISTA AÇLIK GREVİNDE OLMAK,
ödememiz gereken BİR BORÇTUR.

Sosyal ağlarda paylaşın