Onbinlerce insanın depremde hayatını kaybetti. 6 Şubat günü yıllardır bilim adamlarının “deprem geliyor, olacak bu deprem” diyerek binlerce kez uyardığı deprem olmuş, ve binlerce bina yıkılmıştı. Devlet önlem almamış, onbinlerce insanın ölümüne sebep olmuştu. Ayrıca deprem sonrası devletin yapması gerekenlerin yapılmamasından dolayı da yaşayabilecek, kurtarılabilecek onbinlerce insanın ölmesine ve artık onbinlerce insanın cenazelerine dahi ulaşamamasına sebep olarak affedilemez suç işlemişti AKP faşizmi.
Yetmedi.
Daha ne yapabilirler, ne kadar alçaklaşabilirler diye düşünülebilir.
Dün Eğitim-iş sendikasının yaptığı bir açıklama AKP faşizminin ahlaksızlıkta, alçaklıkta sınırının olmadığını tekrar gösterdi.
Yapılan açıklamada ortaya çıkan gerçek tüyler ürperticiydi: Bursa’da bazı Meslek liselerinde üretildiği iddia edilen afet çadırlarından 410 tanesi, binlerce uyku tulumun deprem bölgesine gönderildiği iddia edilmişti. Milli Eğitim Bakanlığı bu yardımların reklam filmini hazırlamış, hazırladığı reklam filminde meslek liselerinde üretildiği iddia edilen ürünlerin üretim aşamasının görselleri vardı. Görsellere göre Milli Eğitim Bakanlığı çok çalışıyor, deprem bölgesine yardım ediyordu.
AMA GERÇEK BÖYLE DEĞİLDİ.
Eğitim-sen’in yaptığı açıklamada yapılan filmin meslek liselerinin üreticiliğini değil, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yalancılığını, düzenbazlığını gösteriyordu.
BURSA’DA ÜRETİLDİĞİ REKLAMI YAPILAN ÇADIRLAR O OKULLARDA ÜRETİLMEMİŞTİ.
Bakanlık deprem bölgesinden çadır satın alıp, Gaziantep’ten satın alıp, Bursa’ya götürmüş, üzerlerine Milli Eğitim Bakanlığı logoları yapıştırarak deprem bölgesine götürmüş.
Evet AKP faşizminin ahlaksızlığına, utanmazlığına, halka karşı suç işlemekteki pervasızlığına bir örenek daha. İnsanlar tirtir titrerken, sokaklarda yatmak zorunda iken, sen kalk, deprem bölgesinden çadırları satın al, sonra Bursa’ya götür… Sonra bakanlığının logosunu yapıştırıp deprem bölgesine gönder.
Şeytanın aklına gelmez ama AKP’nin aklına gelir.
Bu sömürü, zulüm saltanatının sadece son depremden sonra halka yaşattıklarının hesabı tüm AKP iktidarını ve çevresini en ağır şekilde cezalandırılmasını gerektirir.
Ancak AKP iktidarından hesap sormanın tek ve yegane yolu, halk olarak örgütlenmek, bu kanla beslenen faşizmi yıkmak için mücadele etmektir. BUNUN BAŞKACA YOLU YOKTUR!
