AKP iktidarının yönetememe krizi arttıkça halka saldırıları da artıyor. Yapılan basın açıklamalarına,
yürüyüşlere saldırıyor, insanları meydanlarda polislere acımasızca dövdürüyor, evlere gece yarıları baskınlar
yaptırıyor, tarafsız televizyonları günlerce kapatıyor. Tabi saldırılarına hapishaneleri de eklemeyi unutmuyor.
Her gün özgür tutsaklar üzerindeki tecridi daha da ağırlaştırıyor. Devrimci tutsakların mücadeleleri ve
direnişleri sayesinde kazandıkları hakları bir bir geri alıyor. Bu hafta da hapishanelerde sürgün sevkler oldu
ve belki olmaya da devam edecek. Sürgün sevkler yalnızca tutsakları değil tutsak yakınlarını da
etkilemektedir.
Sürgün sevkler Devcimci Özgür Tutsaklar için bir işkencedir. Sürgünden önce haber vermeksizin
hücreler basılır. Ne olduğunu soran tutsaklara saldırılır. Onlar yaka paça ringlere zorla, işkenceyle bindirilir.
Nereye gittikleri bile kendilerine söylenmez. Çoğunlukla eşyalarını bile alamadan yola çıkarılır. Yol boyunca
eller kelepçeli, faşist marşlar eşliğinde sürgün sürer.
Gidilecek hapishaneye ulaşıldığında girişte ayrı bir işkence başlar. Özgür tutsaklara onursuz arama
dayatılır. Buna direnen tutsaklar vahşice dövülür.
Sürgün sevklerde tutsakların ailelerine ve avukatlarına haber verilmez. Bu da tutsaklara yapılan bir
psikolojik işkencedir.
Sürgün Sevklerin bir de Tutsak Aileleri tarafı vardır. Aileler bazı hapishanelerde sürgün sevkler
olduğunu tesadüfen duyunca çocuklarını aramaya başlarlar. Ama hapishaneler kendilerine bilgi vermez.
Aileler kendi çocukları, kardeşleri, eşleri, arkadaşları da sürgün oldular mı yoksa aynı hapishanede mi kaldılar
diye hapishaneleri ararlar ama hapishaneler cevap vermez. Çocuklarını merakla ve öfkeyle ararlar. Çoğu
zaman tutsakların çok daha uzak yerlere götürüldüklerini öğrenirler. Uzak yerlere nasıl gideceklerini ve
seyahat ücretlerini nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünmeye başlarlar.
Unutmamak gerekir ki, İktidar son sürgün sevklerden önce Tayad’lı Ailelere de, evlatlarına para
yatırdıkları için, 12 Aralık 2022 de operasyon yaparak tutukladı. Hala 10 tutsak yakını hapishanede bulunuyor.
Üç Tayad’lı da ev hapsinde. Bunları yaparak aileleri tutsaklardan koparmak istiyorlar.
Sürgün sevklerin amacı nedir? Sürgün sevklerin amacı tutsaklar üzerindeki tecridi ağırlaştırmak, onları
yalnız bırakmak, duvarlar arkasındaki seslerini boğmaktır. Tecrit emperyalizmin bir politikasıdır.
Emperyalizmin işbirlikçisi iktidarlar ülkemizde tecridi çeşitli şekillerde uyguladılar. Eskişehir tabutluklarını
açtılar. Direnişle kapatmak zorunda kaldılar. 19 Aralık 2000 de büyük bir hapishaneler katliamıyla tutsakları
tek ve üç kişilik hücrelere koydular. Tutsaklar buralarda da direnerek ve üreterek tecridi kırdılar. Daha Yüksek
Güvenlikli Hapishaneler yaptılar olmadı, saldırdılar olmadı, sürgün sevkler yaptılar olmadı. Ama yine sürgün
sevklerden medet umuyorlar. Yine deniyorlar. Yine olmayacak.
Tutsaklar ve tutsak yakınları etle tırnak gibidir. Onları ne yaparsanız yapın birbirinden koparamazsınız.
İster tutsak ailelerini hapishanelere koyun ister tutsakları ailelerinden uzak yerlere götürün onları birbirinden
koparamazsınız. Boşuna çabalamayın. Ne kadar sürgün sevkler yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Bir
tutsak ailesinin de dediği gibi “Tutsakları dünyanın öbür ucuna da götürseniz, onları Fizan’a da götürseniz her
zaman onların yanında olacağız”.
SÜRGÜN SEVKLER İŞKENCEDİR!
SÜRGÜN SEVKLERE SON!
TAYAD’LI AİLELER
“DÜNYANIN ÖBÜR UCUNA, FİZAN’A DA GITSE ONLARIN YANINDA OLACAGIZ”
Sosyal ağlarda paylaşın