AKP iktidarı 15 temmuz darbe girişimini kontrol altına almasının ardından AKP şefi Erdoğan’ın ilk açıklamasında darbeyi “Allah’ın lütfu” olarak tanımlamıştı. Kontrol altına aldığı darbeyi tüm uygulamaları ile sürdürdü. İlan ettiği OHAL’i hayatın parçası haline getirmek istedi. Ve demokrasicilik oyununu rafa kaldırarak açık faşizm ile yönetmeye çalışıyor.
15 temmuz’ da yaşanan en büyük adaletsizlik, denebilir ki KHK’lar ile işleri ellerinden alınan emekçiler. Ki bu rakam daha ilk haftalarda 150 bin kişiyi aştı.
Yasaklarla, OHAL ile, sansürle, gözaltı-tutuklama terörü ile, işkence ile, halkın etrafın korkuyla çevrelemek isteyen AKP’nin karşısına bir emekçi çıktı. Yüksel caddesine elinde A3 kağıdı büyüklüğünde bir döviz ile “işimi istiyorum” dedi 2016’nın kasım’ında.
“Darbe koşulları var” bahanesi ile ne sendikaların, partilerin, örgütlerin sesinin çıkmadığı, “yaprağın kıpırdamadığı” günlerde böyle bir eylemi yapma cesaretinin bulaşıcı olacağını iyi bilen faşizm daha ilk günden saldırdı tek kişilik eyleme. Nuriye Gülmen’in başladığı direnişe polis saldırdıkça güçlendi, güçlendikçe polis saldırdı… ve ülkenin bir çok yerine yayılan direnişler ile uğraşmak, ve çıkan sesleri susturmak zorundaydı artık AKP iktidarı. Bakırköy, Bodrum, Malatya…
O gün bu gündür saldırmaya devam ediyor AKP iktidarı.
Saldırmaya devam ediyor çünkü direnişler sürüyor.
1532 gündür, Yüksel direnişini bitirmek için başvurmadığı yöntem kalmadı AKP faşizminin. En son tüm Yüksel direnişçilerini tutuklayarak bitirebileceğini zannetti. Ancak olmadı! Yüksel direnişi dostları aldı bayrağı bu sefer. Bir şekilde sürdürülüyor. Hala her gün işkenceye maruz kalmak pahasına…
Bakırköy direnişinin 200. haftasıydı bu hafta.
Bakırköy direnişi de AKP’nin bitirmek için başvurmadığı yöntemin kalmadığı direnişlerden biridir. Neler yapmadılar ki. Defalarca tutuklandılar. Defalarca gözaltına alındılar. Ama nafile. 200 haftadır susmayan adalet talebi olmaya devam ediyor Bakırköy direnişi.
Bakırköy direnişçileri bugün yaptıkları 200. hafta eyleminde:
“Havanın soğuğu ayazına karşı içimizdeki adaletsizliklere olan öfke ile, attığımız sloganlarımız ile Bakırköy Meydanındaydık.
200 Haftadır işimizi geri istiyoruz, haksız yere işinden atılan emekçiler işlerine geri dönsün diyoruz, adaletsizlikler son bulana kadar halkın adalet mücadelesinin en ön safında olacağız” dediler.
Bakırköy direnişçilerini her koşulda meydana çıkartan güç şüphesiz haklılıkları. İş ekmek ve adalet talepleri.
Bugün “yaşasın direniş” sloganını herkesin ağzından duymak mümkün. Çok değerli bir slogandır bu, şüphesiz. Ama bu slogan direnenlerin ağzına yakışıyor en çok. Direnişi yaşatanlara…
Selam olsun Yaşasın İş Ekmek Adalet Mücadelemiz diyerek mücadele edenlere
Selam olsun Yaşasın Direniş demeye devam edenlere ve direnenlere.