DEM Eşbaşkanı Bakırhan için silah bırakmak yetmez “Silahlar zihinlerden de çıkmalı”

DEM parti eşbaşkanı Tuncer Bakırhan Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu ile ilgili bilgi verdi. Yaptığı konuşmada silahların bırakılmasını Tuncer Bakırhan yeterli bulmamış olacak ki zihinlerden de silinmesini istedi.

ABD emperyalizminin ideolojik öncülüğünü yaptığı teslimiyet ve tasfiye operasyonu kapsamında Mart ayında PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı gündeme oturmuştu. Devlet Bahçeli’nin Kürt milliyetçi hareketiyle sürdürülen görüşmelerin açığa çıkmasını sağlayan çıkışı sonrasında çeşitli görüşmeler gerçekleşti. Yaptığı çıkışta silahları bırakıp kendilerini lav etmeleri halinde  Abdullah Öcalan’ın da serbest kalabileceğini duyurdu. Bahçeli’nin bu çıkışından sonra artık görüşmeler, gitmeler gelmeler gizlemeye gerek duyulmaksızın yapılmaya başlandı. Ve çok geçmeden Abdullah Öcalan beklenen çağrıyı yaptı: “ KOŞULSUZ ŞARTSIZ SİLAHLARI BIRAKIN ÖRGÜTÜ LAV EDİN.”

Bu çağrıdan sonra DEM partinin canhıraş silahların bırakılması için çalışmalar sürdürüyor.  Bugün Tuncer Bakırhan’ın yaptığı açıklama sadece Süreyya Önder’in sağlık durumuyla ilgili değildi.

“SİLAHLARIN BIRAKILMASI YETMEZ ZİHİNLERDEN DE ÇIKMALI”

PKK’nin silah bırakması Tuncer Bakırhan’ı tatmin etmemiş olacak ki silahlı mücadelenin zihinlerden de çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Halkların silahları bırakmasında çıkarı olan emperyalizm ve işbirlikçi oligarşinin tercümanlığına soyunan Tuncer Bakırhan silahların halkların belleğinden dahi silinmesini savundu. Tuncer Bakırhan’a göre emperyalizmin ve faşizmin katliamlarına, tecavüzlerine, gasplarına, mahkum ettikleri açlığa sefalete ve adaletsizliğe karşı halklar silaha sarılmayı akıllarına dahi getirmemeli. Emperyalizm silahlanabilir, trilyonlarca dolarlık silah sanayisiyle halkların kanını dökebilir, faşizm sürekli silahlanabilir, resmi sivil çeteler kurabilir, paramiliter kontra örgütler ile halka saldırılar düzenleyebilir,  emperyalizmden temin ettiği silahlarla halklara kan kusturabilir ama halklar silahı zihinlerinden dahi söküp atmalıdır.

Silahlar elden çıkmalı ama zihinlerde de silahsızlanma olmalı. Ret ve inkar da zihinlerden çıkmalı. Gelin 23 Nisan’ın yapıcı ve çoğulcu ruhunu yeniden harekete geçirip yeni ve demokratik bir anayasa ile önümüzdeki 100 yılı inşa edelim. Herkesin kendini ait hissettiği bir cumhuriyeti kurma çağrısı yapıyoruz. Biz bunun gerekliliklerini yapmaya hazırız. Biz barışa varız, bu ülkeyi demokratik bir zemine çekmeye hazırız.”  ifadesindeki “Silahlar elden çıkmalı ama zihinlerde de silahsızlanma olmalı” cümlesinin dışında söylenenler süstür. Ne faşizm yapıcı ve çoğulcu olacaktır, ne de faşizmin hüküm sürdüğü ülkemizde yeni ve demokratik bir anayasa yapılabilir. Bu iki kere ikinin dört etmesi kadar net ve kesin bir gerçektir. DEM parti cumhuriyete dahil olmak adı altında emperyalizmin çıkarları doğrultusunda halkın direnme dinamiklerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde dahi halklara tanınan direnme hakkını tasfiye etmeyi hedefliyor.  Halklara emperyalizmin ve faşizmin silahlı saldırganlığına karşı savunmasız kalmaları gerektiğini savunuyor…

Sosyal ağlarda paylaşın