3 Temmuz günü, Çorum’un caddelerinde bir grup insan, “Unutmadık! Unutturmayacağız!” pankartıyla yürüdüler.
Unutmadıkları 41 yıl öncesiydi.
41 yıl önce, aynı caddelerde, aynı meydanlarda, ellerine satırlarla ve silahlarla faşistler katledecek insan arıyorlardı.
Bugün aynı caddede, aynı meydanlarda adalet isteniyor. 41 yıldır yerini bulmayan adalet!
Çorum’un Kadeş Barış Meydanı’nda, 3 Temmuz’da, 41 yıl önce faşistler tarafınan katledilenler için anma yürüyüş ve mitingi gerçekleştirildi.
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen anmaya, çeşitli demokratik kuruluşların üyeleriyle, bazı CHP ve HDP milletvekilleri katıldı.
Çorum Hacı Bektaşi Veli Vakfı’nda toplanan ve buradan meydana kadar yürüyen kitle, “Çorum’u unutmadık, unutturmayacağız” pankartı ve çeşitli dövizler taşıdı.
Anmada konuşan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, şunları vurguladı: “Birlikte yaşamayı ve eşit yurttaşlığı talep ediyoruz… Biz bir yüzleşme talep ediyoruz. … Kendimiz için değil, Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan Sünni yurttaşlarımız için de talep ediyoruz. Onların da kendi inançlarını yaşamaları için çocuklarına bu şehirde yaşanan katliamların bir daha yaşanmaması için bırakacakları tek kıymetli şey, birlikte yaşama kültürüdür”.
Anma mitinginin ardından Çorum Hacı Bektaşi Veli Vakfı’nda Grup Abdal konseri yapıldı.
Mezarlıkta Anma
Çorum Katliamı’nda katledilenleren ikisinin mezarının olduğu Büyük Palabıyık Köyü mezarlığında da bir anma düzenlendi.
Köy halkı ve demokratik kuruluş temsilcilerinin katıldığı mezarlıktaki anmada, 3 Temmuz 1980’de işkenceyle katledilerek öldürülen Tıp Fakültesi öğrencisi Süleyman Atlas ile işçi Raif Erden’in mezarları ziyaret edildi.
Mezar ziyaretinde bir konuşma yapan Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, egemen güçlerin sıkıştıklarında başvurdukları temel yöntemlerden birisinin baskı ve şiddetle halkı yıldırma ve sindirme politikaları uygulamak olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Bu politikaları sürdürürlerken halkı etnik yapı, dinsel inanç ve felsefi düşüncelerine göre kutuplaştırarak halkları karşı karşıya getiriyorlar… bunu yaparken kendi sorumluluklarını da kutuplaştırarak karşı karşıya getirdikleri yoksul halk kitlelerine yıkarlar. Tarihte bunun çok farklı örnekleri bulunmaktadır. Çorum katliamı da bunlardan yalnızca birisidir”.