Çağdaş Hukukçular Derneği, halkın şehit avukatı Ebru Timtik’in şehitlik yıldönümünde bir açıklama yayınlayarak Ebru Timtik’in adının ve adalet mücadelesinin sürdüğünü vurguladı.
“Ebru Timtik’i kaybedişimizin 4. yılında anısına saygıyla: Ebru, dünyanın bütün dillerinde direnmeye devam ediyor!” diye başlayan açıklamada, her kıtadan avukatların Ebru ile birlikte harekete geçtiği, Ebru’nun mücadelesinin Soma’dan Gazze’ye her yerde sürdüğü belirtiliyor.
Bu önemli açıklamanın tam metnini aşağıda yayınlıyoruz:
Ebru Timtik’i kaybedişimizin 4. yılında anısına saygıyla:
EBRU, DÜNYANIN BÜTÜN DİLLERİNDE DİRENMEYE DEVAM EDİYOR!
Üyemiz, mücadele yoldaşımız, dostumuz, meslektaşımız Av. Ebru Timtik’in adil yargılanma hakkı talebiyle başlattığı ölüm orucunda hayatını kaybetmesinin 4. yıldönümündeyiz. Ebru’nun acısı ve özlemi hala hafızalarımızda taze. Ebru’yu katledenlere ve halkları, işçi ve emekçileri, ezilenleri adaletsizliğe boğanlara duyduğumuz öfke ise katlanarak büyüyor.
Ebru Timtik’in talebi esasında dünya halklarının canları pahasına yürüttükleri mücadelelerle kazanılmış, bu mücadeleler sonucunda gerek Türkiye iç hukuku kapsamında gerekse uluslararası düzenlemelerde kendine yer bulmuş temel hak ve özgürlüklerin başında gelen adil yargılanma hakkına yönelik sistematik ihlallere son verilmesi, bu hakkın Türkiye’deki herkes için ayrımsız şekilde uygulanmasından ibarettir.
Ebru, kendisi ve aynı davada yargılandığı meslektaşları, yıllarca temsil ettiği müvekkilleri ve Türkiye’de bu hakkın sistematik ihlalinden ötürü mağdur olan herkes için adalet talep etmişti. Egemenlerin hukuk metinlerinde dahi koruma altında olduğu iddia edilen bu hakkın uygulanmasını sağlayabilmek için mücadeleye canını koydu.
Ebru’nun sesini, talebini tüm dünyadaki meslektaşları, hukukçular duydu. Her kıtadan avukatlar Ebru için Türkiye’deki mahkemeleri dilekçelere boğdular. Çeşitli Avrupa Baroları Ebru’yu onursal üyeleri ilan ettiler. Yargıç örgütleri, hak örgütleri Ebru’nun sesine ses katmaya çalıştılar.
Ancak Türkiye halklarını adil olmayan yargılamalarla sindirmeye girişenler, işçi ve emekçilerin sırtından geçinenler, öğrencilerin eğitim ve barınma haklarını gasp edenler, kadın ve çocuk katillerini koruyanlar Ebru’nun dile getirdiği bu en temel ve meşru talebi görmezden geldiler. Hukuk devleti ve adalet kelimelerini ağızlarından düşürmeyenler, Ebru Timtik’in katledilmesine sadece seyirci kalmadılar, ancak aksine bir kısmı hukuksuz kararlarında ısrar ederek, bir kısmı ise her firsatta Ebru da dahil olmak üzere direngen avukatlık pratiğini kriminalize ederek sebep oldular.
Peki, Ebru’yu katlederek kazandılar mı? Yoldaşımızı, dostumuzu ve meslektaşımızı bizden alanlar muzaffer mi oldular? Bu sorunun yanıtı açık ki hayır. Ebru’nun sesi bugün sadece Türkiye’de değil ama dünyanın 7 kıtasında yankılanıyor. Ebru’nun adına ödüller veriliyor. Ebru’nun adı Avrupa’da birçok
baronun binasında konferans salonlarına verilmiş durumda. Şunun altını çizmek isteriz ki, Türkiye’de ve dünyada hak arama mücadelesi sürdükçe, Ebru zaten o mücadeleyle birlikte var olmaya devam edecek. Ebru, “Taşıyorum hala onu bir pankart gibi” demişti bedenini mücadeleye adarken… Bugün ise Ebru’nun adı ve anisi, tüm direnenlerin asla toz kondurmayacağı, yere düşürmeyeceği pankartıdır. Tarihler boyunca egemenlere karşı direnç ve hak arama mücadelesinin sürekliliği düşünüldüğünde, bu kavganın kazananı takvimler değişse de hep Ebru olacaktır.
Ebru Timtik, 1 Mayıslarda, 15-16 Haziranlarda, direniş çadırlarında. Ebru Timtik, Soma’da, Amasra’da, Ermenek’te madende son nefesini veren madencinin adalet mücadelesini büyütmeye çalışıyor, yetim kalmış çocuğu ile ağlarken… Hatay’da, Islahiye’de, Maraş’ta enkaz başında nöbette Ebru. Katledilen devrimcilerin, kadınların, çocukların adalet mücadelelerinin en ön safinda. Anadilini konuştuğu için düğününde bile linç edilen Kürt halkının isyanında Ebru.
Ebru Timtik, bugün Gazze’de, yıkılan bir şehrin, soykırıma uğratılan bir halkın hem yasını tutuyor hem direnişi için taş döşüyor.
Ebru bugün dünyanın bütün dillerinde direniyor. Ebru bugün dünyanın bütün dillerinde direncin türküsünü o güzel sesiyle söylüyor.
Tüm bunları olanca sadeliğiyle, içten gülümsemesiyle, üzerinde onuru bildiği cübbesiyle ve devrimciliğiyle yapıyor.
Ebru Timtik biziz, Ebru Timtik bizdedir. O, en geniş anlamıyla ve olanca tarihselliğiyle bizim mücadele eden yanımızdır. İşte bu yüzden mücadelemiz var oldukça Ebru Timtik’i bizden bir parça olarak yolumuza yoldaş bileceğiz. Tarihin suyu geri akmayacak, eşit, özgür ve adil bir dünya kurulacaktır. O gün geldiğinde Ebru Timtik’in adı ve anısı tüm halkların dilinde bir kez daha yankılanacaktır. O gün gelene kadar Ebru Timtik’in adalet mücadelesi ÇHD’nin ve tüm ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin, halkların omuzlarında yükselecektir.
Ebru Timtik ölümsüzdür! Ebru Timtik onurumuzdur!
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ>
