AKP Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Korona virüsle ilgili ekranların karşısına geçti.
Herkes onun açıklayacağı paketi bekliyordu.
Koronaya karşı hangi önlemler alınacak, halkın geçim derdi nasıl çözülecek, elektiriği, suyu, kirası nasıl ödenecek, bunlarla ilgili yeni düzenlemeler gerekiyordu.
Fakat Tayyip’in gündemi farklıydı:
O tam bir ölü soyucu gibi, durumu nasıl soygun fırsatına çeviririz diye düşünmüş ve bulmuşlardı:
Tayyip Erdoğan, “Biz bize yeteriz Türkiyem” adlı bir bağış kampanyası başlattı. IBAN numarası gönderdi, halktan bu hesaba para göndermesini istedi.
Saltanatın başı “lütfederek” bu kampanyaya 7 maaşını bağışladığını duyurdu.
7 gün içinde o 77 maaş çıkaracaktır bu kampanyadan.
*
Bir başka ölü soyucu Diyanet İşleri Başkanlığı. 2018’de 60 milyon TL’si fitre ve zekattan olmak üzere toplam 1,2 milyar TL gelir elde eden Diyanet Vakfı, ‘Vakit Türkiye için iyilik vakti’ sloganı ile başlattığı kampanya için SMS aracılığı ile halkımızdan 10 TL talep etti.
*
Emperyalist kapitalist ülkelerde de aynı ölü soygunculuğu var.
Hastahaneler için bağış kampanyası açılıyor.
Test kitini bulup halka sunması gereken, hastahanelerde yeterli solunum cihazı bulundurması gereken devlet, yapması gerekeni yapmıyor ve bunu bile yine halkı soymanın sömürmenin aracına çeviriyorlar.
*
KORONAYA KARŞI DEVLETE VE DEVLET KURUMLARINA BAĞIŞTA BULUNMAYIN!
Dünya halkları yüzlerce yıldır, bu günler için vergisini ödüyor zaten.
Fakat AKP gibi faşist iktidarlar olsun, Avrupa’daki emperyalist-kapitalist devletler olsun, halktan topladıklarını kendi saltanatlarına, kendi kasalarına aktardıkları için,
bugün test kiti yok,
solunum cihazı yok,
yoksullara yardım yapacak mali fonlar yok.
Peki BAĞIŞ yapılırsa bu sorunlar çözülecek mi?
Kesinlikle hayır.
Bağışlar, bu sömürü soygun hortumları aracılığıyla yine aynı yere akacak.
Halka yine bir şey kalmayacak.
Halklar ve halktan yana ilerici, demokratik, devrimci organizasyonlar, kendi yardımlaşma, bağış, dayanışma mekanizmalarını kendileri kurmalıdır.