Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Uzmanları, Ebru Timtik’in ölümüyle ilgili etkili bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu.
‘Türkiye’deki insan hakları avukatı açlık grevinin ardından öldü
CENEVRE (2 Eylül 2020) – BM insan hakları uzmanları* bugün, Türkiye’deki insan hakları avukatı Ebru Timtik’in uzun bir açlık grevinin ardındaki ölümü, tamamen önlenebilirdi diyerek Türkiye’yi diğer insan hakları savunucularını serbest bırakmaya çağırdı.
“Adil bir yargılama için kimse ölmemeli; bu temel bir insan hakkıdır” dediler. “Bu, bir insan hayatının tamamen boşa harcanmasıdır ve bu cesur kadın insan hakları savunucusunun ölümü ve onun ölümüne neden olan koşullar karşısında son derece dehşete düştük.”
Ebru Timtik, üç yıl tutuklu kaldıktan ve 238 gün süren açlık grevinin ardından 27 Ağustos 2020’de hayatını kaybetti. Halkın Hukuk Bürosundan diğer avukatlarla birlikte, Eylül 2017’de tutuklandı ve terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla 13 yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı. Adil yargılanma hakkını talep ederek 2 Ocak 2020’de açlık grevine başladı.
Avukatlar tutuklandıktan kısa bir süre sonra, BM insan hakları uzmanları resmi olarak Türk hükümetinden tutuklanmalarının yasal dayanağını ve haklarındaki suçlamaları açıklamasını istedi.
Uzmanlar, yasadışı tutuklama, haksız yargılama ve ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar yönündeki iddiaları vurgulayarak, “2017 yılında Türkiye Hükümeti’nden tutuklanmalarının ve mahkumiyetlerinin Devletin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülükleriyle nasıl uyumlu olduğunun açıklamasını istedik” dedi. “Yetkili makamların bu konuda bizimle olan ilişkilerini kabul ediyor ve takdir ediyor olsak da, bu trajik sonucu önlemek için çok az şey yapıldığına üzüldük.”
Uzmanlar, onun ölümüyle ilgili etkili bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu.
“Yetkilileri, mağdur için bir hesap verebilirlik süreci oluşturmaya ve tutuklanan insan hakları avukatlarının davalarını yeniden açarak adil yargılanma ilkelerini sürdürmeye çağırıyoruz. Türkiye Hükümeti ayrıca uluslararası hukuka aykırı olarak tutuklu ve hükümlü kişilerin salıverilmesi için derhal harekete geçmelidir. “
SON
UZMANLAR: Mary Lawlor, insan hakları savunucularının durumu üzerine Özel Raportör; Agnes Callamard, yargısız veya keyfi infazlar konusunda Özel Raportör ; Irene Khan, İfade ve Düşünce Özgürlüğü Özel Raportörü; Clément Nyaletsossi Voule, barışçıl toplanma ve dernek kurma özgürlüğü hakları Özel Raportörü; Nils Melzer, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırma Özel Raportörü; Fionnuala Ní Aoláin, terörizmle mücadelede insan haklarının geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin Özel Raportör; Diego García-Sayán, Yargıçların ve avukatların bağımsızlığı konusunda Özel Raportör; Dubravka Šimonovic, Kadına yönelik şiddet Özel Raportörü ve Leigh Toomey (Başkan-Raportör), Elina Steinerte (Başkan Yardımcısı); José Guevara Bermúdez, Seong-Phil Hong, Sètondji Adjovi, Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu.’
https://www.ohchr.org/EN/NewsEvents/Pages/DisplayNews.aspx?NewsID=26203&LangID=E
