Bu Düzen Zalim!
Bu Düzen Katil!
Bu Düzen Acımasız!
Biri 19 yaşında, biri 27 yaşında iki işçi öldü.
İkisinin de isimleri henüz baş harfleri ile biliniyor.
Birinin adı K.K. diğerinin F.A. olarak geçiyor.
İkisi de 5 eylül günü öldüler.
İkisi de 5 eylül günü öldürüldüler denmeli aslında.
İkisi de işe 5 eylülde başlamıştı.
Artık iş cinayetleri böylesine dramatik bir içeriğe sahip değilse haber bile olmuyor. O kadar çok ölüyor ki insanlar.
5 eylülde öldü ikiside.
K.K. 27 yaşındaydı, F.A. 19…
İş cinayetinde son kurban olmayacak ikisi de, bu kesin.
Bu düzen sürdükçe daha nice gençlerimiz ölecek kim bilir.
Hiç “önlem alınmıyor”, “gerekli tedbirler alınsaydı olmazdı”, “önce iş güvenliği” demeyeceğiz.
Çünkü bu düzende bunun mümkün olmadığı artık çok iyi biliniyor. Ne kadar söylenirse söylensin, daha fazla kar etme hırsının, işçi hayatından, işçinin can güvenliğinden daha önemli olduğu her ölümde daha net görülüyor.
İki inşaat işçisi. Uzun zaman işsizdiler belki, belki işe başlarken sevinçle başladılar. Belki de böylesi bir işte çalışmak zorunda oldukları için kahrettiler. Ama o gün başladılar işe. 5 eylül 2019…
Bellerine bağladıkları halatla kendilerini sarkıtarak sallamaya başladılar ki malalarını, kopuverdi halat birden. Nasıl olur da insan taşıyan halat kopabilir. Kopmamalı! Kopamaz! Ama bu alçak düzenin sahibi kan emici patronlar bunu hiç düşünmezler. Halatın kaçı kaç kuruş demeyin. Kuruşları dahi bizim canımızdan kıymetlidir. Lüx arabası ile kaç halat alabilirdi kim bilir? Lüx evi, belki evleri… Sevgilisine aldığı hediye bile bir çok halat alabilecek değerdedir biliriz.
Ama o halat alınmadı. Canlarını emanet ettikleri halat koptu!
İkisi de 3 metreden düştü. Merdiven boşluğuna.
Hastaneye kaldırıldılar.
Kurtarılamadılar maalesef.
İkisi de yok artık.
Öldüler ikisi de…
Bu ölümlerin de hesabı sorulmaz.
Belki üç beş ceza, iki üç ay hapis –ki o da çok zor-. Sonra inşaata devam.
Bu işin fıtratında var diyen faşizmdir asıl sorumlu. Onların hesap sormalarını beklemek akla uygun değil. Ancak onlardan hesap? Sorulur elbet…