Profesör Doktor Ahmet Şeref Demirel, “Aleviler Cemevi’nde dansöz oynatıyor. Şarap içiyor, buralar cümbüş evidir. Böyle bir din mi olur? Hepsi teröristtir. Berkin Elvan da teröristtir” dedi ve beraat etti!
Yukardaki hakaretleri yapan sözde doktora verilen 8 aylık cezayı istinafta bozdu. Gerekçesi ise AKP faşizminin ahlakına uygundu:
“yeterli kalabalık” sağlanmamış!
İstinafın bozma gerekçesi, “eylemin gerçekleştiği yerin muayene odası olması ve hasta muayenesi sırasında gerçekleşmesi nedeniyle aleniyet unsurunun oluşmaması…” Yani doktor ağzından irin akan sözleri sarfederken yeterli kalabalık olmadığından verilen ceza istinaf mahkemesinde bozulmuş…
Güya Profesör Doktor ama aslında halk düşmanı.
AHLAKSIZ! FAŞİST!
Bir hastasına memleketini sorduktan sonra “alevi misin?” diye soruyor. Aldığı evet cevabının ardından içindeki irini akıtıyor. Tüm düşmanlığını hiç bir sakınca duymadan yansıtıyor.
Ayça Söylemez’in haberine göre olay şöyle gelişmiş:
İbrahim Kartal 8 Temmuz 2015’te tedavi olmak için Çapa’daki İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine gidip doktor Ahmet Şeref Demirel’in odasına gidiyor.
Savcılığa sunduğu dilekçede olayı şöyle anlatmış:
“Doktor A.Ş.D. beni muayene ettikten sonra masasına oturdu. Nereli olduğumu sordu. Ben Sivaslı olduğumu söyledim. ‘Alevi misin?’ diye sordu. Evet, dedim. Bunun üzerine profesör olmuş bir kişiden beklenmeyecek şekilde iftira ve hakaretlerle dolu sözler sarf etmeye başladı, ‘Aleviler Cemevi’nde dansöz oynatıyor. Şarap içiyor, buralar cümbüş evidir. Böyle bir din mi olur? Hepsi teröristtir. Aleviler ve Kürtler DHKP-C ve PKK’lıdır. Alevilerin hepsi teröristtir’ dedi. Akabinde ‘Berkin Elvan da teröristtir. Dosyası var aç oku öğrenirsin’ dedi. Gezi olaylarından da bahsetti ve şunları söyledi: ‘Katılanların hepsi Alevi ve Kürtlerdi. Hepsi şarapçılar ve vatana düşmanlar. Ayrıca Aleviler Atatürk’ü de sevmezler.’ Ben [Atatürk’ü] çok sevdiğimi ve söylediklerinin iftira ve hakaret olduğunu, bunların yıllardır toplumdaki önyargılar olduğunu, kendisinin bizi aşağılamaya hakkı olmadığını söyledim.”
ETTİĞİ HAKARETLER YETMEMİŞ OLACAK Kİ HASTALIĞI İLE İLGİLİ BİLGİ DE VERMEMİŞ.
Dilekçesinin devamında tahlilleri için gittiği doktor elbiseli Mengele artığının yaptığını şöyle anlatıyor İbrahim Kartal: “Daha sonra tahlillerimi gösterdim. Bana net bilgi vermedi, ilaç yazmadı, öneride bulunmadı. Ben ne yapmam gerektiğini sordum. Bana önemsiz ve özensiz bir şekilde ‘Bir şeyin yok. Berkin Elvan dosyasını oku gel o zaman konuşalım’ dedi. Benimle ilgilenmedi. Açıkça ayrımcılık yaptı, iftira ve hakaretlerde de bulundu. Bana karşı doktor sorumluluğunu da yerine getirmeyerek görevini açıkça ve kasten ihmal etti.
PİŞMANLIK GÖSTERMEDİ
Bu suçtan yargılamanın yapıldığı İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi, 4. duruşmada kararını verdi ve Prof. Dr. A.Ş.D.’yi “halkı kin ve düşmanlığa tahrikten” suçlu buldu.
Mahkeme 8 aylık hapis cezasında da doktor pişmanlık göstermediği için indirim uygulanmamasına hükmetti.
Doktor kararı temyiz etti, istinaf da mahkumiyet kararını bozdu. İstinafın bozma gerekçesi, “eylemin gerçekleştiği yerin muayene odası olması ve hasta muayenesi sırasında gerçekleşmesi nedeniyle aleniyet unsurunun oluşmaması…”
Yani mahkeme doktorun bu sözleri söylediğini kabul etti ancak “yeterli kalabalık” sağlanmamış olduğundan suç teşkil etmediğini değerlendirdi.
Evet. Söz konusu halkın en onurlu en namuslu evlatları, devrimciler söz konusu olduğunda İstinaf mahkemeleri dosyayı açmaya bile gerek duymadan cezayı onaylar.
Ancak halk düşmanları için her türlü imkanlarıyla ödüllendirmeye çalışır. Mahkemenin es kaza verdiği 8 ay gibi ödül cezayı da çok görerek iptal eder.
AKP faşizminin adaleti!