12 eylül cuntasının sansürlediği haberler arasında trafik kazalarında yaşanan can kayıplarının da bulunması boşuna değildir. Katliam diyoruz çünkü trafik kazalarındaki can kayıplarının sorumlusu faşizmdir. Faşist cuntanın sansürlemeye çalıştığı bu gerçektir.
Her bayram, tatil yollarında hem giderken hem de dönerken yaşanan kazalarda yaşanan ölümler üzerine bilgi vermek ya da bilgilerinizi tazelemek istedik.
TRT haberin istatistiklerine göre 2006 ile 2016 yılları arasında bayram tatillerinde yaşanan kazalarda toplam 728 kişi hayatını kaybederken 31 bin 133 kişi de yaralandı. Ne kadar doğru bir istatistiktir bilemiyoruz fakat bu rakamlar bile katliamı görmemize yardım ediyor. 2016’dan sonraki bayramlarda yaşanan kazalarda ölümler ise yüzler ile ifade ediliyor. Yapılan açıklamalarda kazalarda ölümlerin azaldığı söyleniyor ama rakamlar ya ölümlerin azaldığı açıklamalarını yalanlıyor ya da TRT’nin istatistiğini:
2017 ramazan bayramının 9 gününde 112 kişi hayatını yitirdi 482 kişi yaralandı
2017 kurban bayramında 9 günlük tatilde 122 kişi hayatını yitirirken 640 kişi yaralandı
2018 ramazan bayramında 4 günlüt tatilde 67 kişi can verdi 341 kişi ise ölmeden kurtulabildi
2018 kurban bayramında 9 günlük tatil boyunca 147 kişi hayatını yitirirken 702 kişi yaralandı
Gazetelerden televizyonlardan konuşan yetkililerin yaptıkları açıklamaların hiç birinde kendi sorumlulukları yoktur. Can havli ile yaptıkları açıklamalar kendi suçlarını kapatmak içindir. Medyada da can kayıplarına yolaçan kazaların sürücü hatalarından kaynaklandığını görürüz. Hükümetlerin sorumluluğunu yazanı görmek pek mümkün değildir.
Her bayram tatilinde gazete manşetlerinde gördüğümüz “acı bilanço”, “kanlı bayram tatili”, “bayram tatili 147 can aldı” gibi başlıklar yaşanan katliamı gözler önüne seriyor. Tabii ki yaşanan katliamdır. Tatil yollarında insanların canını alan trafik canavarı değil faşizm canavarıdır. Faşizmin ulaşım politikalarıdır. Ekonomi politikalarıdır.
Metropollerde yaşayan halkın temiz havaya, stresten uzakaşmaya ihtiyaç duyması da trafik kazalarını yaratan sebepler arasındadır. İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde yeşilsiz, stretli bir hayat yaşamak zorunda bırakılan milyonlar bir kaç günlük bir fırsat bulduğunda alel acele kendilerini yollara atar. Köyüne, memleketine yada ekonomik gücü varsa tatil beldelerine giderek cehenneme çevrilmiş hayatlarını biraz da olsa unutmayı amaçlarlar. Sadece emperyalizmin Pazar ihtiyacına cevap vermek için yapılmış yollar ise bu yoğunluğa yetersiz kalır. Sonucunda ise bayram tatillerindeki kaza haberleri hiç azalmaz. Tabii ki daha bir çok sebebi vardır trafik kazaları ile yaşanan katliamların. Ama şurası açık ve nettir: trafik kazaları sürücü hataları ile açıklanamaz. Sorun çok daha boyutludur ve faşizm bu sorunu çözemez. Çözemeyeceği için de kazaların sorumluluğunu sürücülerin sırtına atar. Çözüm adına aldığı tedbirlerde; radar sayısını çoğaltmak, fazladan kontrol noktaları yapmak, cezaları arttırmak gibi sorunun çözümünden çok kazalardan da rant elde etmeyi amaçlayan tedbir(!)lerdir.
İktidarda oldukları 18 yıl boyunca “yol yaptık” diyerek halkı kandıran AKP faşizmi döneminde yaşanan trafik katliamları hiç azalmadı. Aksine çoğaldı. Bu sene 10 günlük bayram tatilinin ikinci gününde kazalarda 19 kişi hayatını kaybetti. Kim bilir daha kaç kişi can verecek.
İş kazası, trafik kazası diye yaşadığımız katliamların son bulması için faşizm ölmeli. Bayram sevincimizi mateme çeviren trafik kazalarının son bulması için de faşizmin yok olması gerekir. Kısacası yani ya faşizm ölecek ya biz ölmeye devam edeceğiz.