6 Eylül günü tahli edilen Gökhan Yıldırım ile ilgili Avrupa Halk Cephesi bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada Gökhan Yıldırım’ın tahliye edilmesinin direnişinin bir zaferi olduğuna bir vurgu yapıldı.
Açıklamanın tamamını yayınlıyoruz:
Gökhan Yıldırım Tahliye Edildi:
KÜÇÜK ZAFERLER, BÜYÜK ZAFERLERİN HABERCİSİ VE HAZIRLAYICISIDIR!
9 aydır süren ölüm orucu direnişi, AKP faşizmine karşı mütevazi bir zafer kazandı.
Haftalardır, hakkındaki “hapishanede ve hastahanelerin tutuklu bölümünde kalamaz” raporuna rağmen, hastahanede zorla tutulan Ölüm Orucu direnişçisi Gökhan Yıldırım, tahliye edildi.
Gökhan Yıldırım, Adli Tıp Kurumu kararıyla değil;
DİRENİŞİN GÜCÜ VE HALKIN SAHİPLENMESİYLE tahliye edildi.
HALKIMIZ!
DİRENİŞİN GÜCÜNE İNANALIM!
DİRENİŞLERİ SAHİPLENİP BÜYÜTELİM!
AKP faşizmi her alanda saldırıyor.
Her alanda tahammülsüz. En sıradan demokratik talebi bile baskıyla, terörle sindirmek istiyor.
Hapishanelerde hasta tutsaklara yönelik sessiz imhayı sürdürüyor.
İşte bu saldırganlık koşullarında, ölüm orucu direnişcisi Gökhan Yıldırım’ı tahliye ettirebilmiş olmak, büyük bir başarıdır.
Direnişin kazandığı bir zaferdir.
Direniş, açıkladığı talepler doğrultusunda devam ediyor.
Gökhan Yıldırım’ın tahliyesinden sonra yaptığı konuşmada belirttiği gibi, daha büyük zaferler de kazanacağız.
Direnişler ve direnişlerin zaferleri, kazanımları,
emperyalizmin ve onun “sol yumruğu” görevini üstlenen kesimlerin yaratmak istediği inançsızlığı ve umutsuzluğu alıp yere çalıyor.
Diyorlar ki, direnerek bir şey olmaz!
Diyorlar ki, yine mi ölüm orucu, boşu boşuna ölünüyor!
Diyorlar ki, artık sosyal medyadan mücadele edin, bunların modası geçti!
Diyorlar ki, artık devrimlerin zamanı geçti!
Diyorlar da diyorlar..
Eğer halklar ve devrimciler, bu teorilere inanırsa,
sınıflar savaşı son bulacak!
Emperyalizm, mutlak ve sonsuz egemenliğini ilan edecek.
Ama teoride mümkün olan bu durum, pratikte gerçekleşmiyor.
ÇÜNKÜ BİZ VARIZ!
SİBELLER, GÖKHANLAR, İLERİLER VAR.
DEVRİM VE SOSYALİZM UĞRUNA ŞEHİT DÜŞEN VE DÜŞMEYE HAZIR BİNLER VAR.
Bu küçük zaferler, şunu kanıtlıyor:
Emperyalizm yenilmez değil.
Faşizm yenilmez değil.
Koca emperyalistler, konserlerimizi yasaklıyor ama biz yine de yapıyoruz.
Faşizm, direnişleri kaale almaz görünüyor, ama bugüne kadar onlarca hasta tutsağın özgürlüğü kazanıldı. Hapishaneherde haklar kazanıldı. İşkencelerin karşısına barikatlar örüldü. İşten atılanlar, işlerini kazandı…
HER KÜÇÜK ZAFER, BİZİ BÜYÜK ZAFERE YAKLAŞTIRIR!
Sınıflar SAVAŞI, irili ufaklı binlerce çatışmadan, şu veya bu alanda cereyan eden binlerce eylemden, her alandaki bitmek bilmeyen mücadelelerden oluşan büyük bir savaştır.
Bu binlerce çatışmada yenilgiler ve zaferler bütün süreç boyunca iç içe ilerler.
Devrim ve karşı-devrim arasında bitmek bilmeyen bir irade savaşı hüküm sürer. Ve nihai sonucu da aslında bu irade savaşı belirler.
Mustafa Koçaklar, Ebru Timtikler, Helin Bölekler, İbrahim Gökçekler, bu iradenin tarihsel temsilcisi olarak mücadele arenasında yer alıyorlar.
Sibel Balaçlar, Gökhan Yıldırımlar, İleri Kızılaltunlar, onlardan devraldıkları bayrağı taşıyorlar.
Devrimci hareket, iradesini, beynini asla teslim etmediği için, tarihsel olarak yenilmezleşmiştir.
Kızıldere’den bu yana, hiçbir fiziki darbe, bizi altetmeyi başaramadı.
HALKIMIZ, YOLDAŞLARIMIZ!
SAHİPLENMEMİZİ BÜYÜTELİM
EYLEMLERİMİZİ ÇOĞALTALIM VE YAYGINLAŞTIRALIM!
Hep vurguladığımız gibi,
ölüm orucu direnişinde “Ya zafer ya ölüm!” diye çıkılır yola.
Açlığın ileri aşamalarında, zafere de, ölüme de aynı ölçüde yaklaşılır.
Bugün ölüm orucu direnişi bu aşamadadır.
Gökhan’ın tahliyesiyle kazandığımız küçük zaferi büyütmek için, yapacağımız tek şey, mücadelemizi büyütmektir.
6.09.2022
Avrupa Halk Cephesi