Avrupa Halk Cephesinin Özgül Emre’nin Açlık grevinin zaferler sonuçlanmasına dair açıklamasını yayınlıyoruz.
Emperyalist Alman Devleti, Mayıs ayında, Halk Cephesi’ne yönelik 3 devrimciyi tutukladığı bir saldırı gerçekleştirdi.
Emperyalist Almanya, tutuklamalarla yetinmeyip, tutsak aldıklarını yıldırarak, sindirerek korkuyu yaymak istedi. Bunun için kendi yasalarında dahi olmayan bir uygulamayla, tutukladığı Özgül Emre’ye Tek Tip Elbise’yi dayattı.
Kayaya çarptı.
Özgül Emre, kendisine Tek Tip Elbise dayatıldığı andan itibaren direnişe geçti ve açlık grevine başladı.
Alman emperyalizmi saldırıya devam etti; bu kez de; bir açlık grevi direnişçisinin en doğal hakkı olan TUZ ve ŞEKER’İ direnişçiye vermeyerek, direnişi kırmaya çalıştı.
CÜRET VE İRADE BİZİM TARİHİMİZE, ACİZLİK VE KORKAKLIK ALMAN EMPERYALİZMİNİN TARİHİNE YAZILDI
Bir açlık grevi direnişçisine tuz ve şeker vermeyerek direnişi kırmaya çalışmak, sadece ACİZLİK VE KORKAKLIK ile açıklanabilir ve Alman emperyalizminin direniş karşısındaki politikasının nedeni de buydu.
Tutsak etmişti ama tutsak ettiğinden korkuyordu.
Tutsak ettiğinin dışarıdaki sahiplenilişinden korkuyordu.
Tek Tip Elbise dayatmasında bulunmuştu fakat, bu dayatmada haksız, hukuksuz, keyfi ve gayri-meşru olan oydu. DİRENİŞ İSE BAŞINDAN SONUNA HAKLIYDI, MEŞRUYDU.
Alman emperyalizmi haklı ve meşru olanın karşısında duramadı.
Özgül Emre’nin kendi elbiselerinin verilmesini kabul etmek zorunda kaldı.
DİRENİŞ BÜYÜDÜKÇE, ALMAN EMPERYALİZMİ KÜÇÜLDÜ
Alman emperyalizmi, haksız, hukuksuz dayatmasından vazgeçmek ve Özgül Emre’nin kendi elbiselerinin verilmesi talebini kabul etmek zorunda kalmıştı, fakat bu yenilgiyi hazmedemiyordu da.
“Koskoca” Almanya Devleti, yüzbinlerce tankı, topu, ordusu, yüzlerce hapishanesi, Türkiye’de 7 bin şirketi olan bu koca ülke, hapishanede direnen tek bir kadın karşısında aciz kalmıştı.
Zamanında dünyanın yarısını işgal etmiş, 1200 toplama kampı kurmuş, 50 milyon insanı katletmiş bir ülke, bir devrimciye hükmünü geçiremiyordu.
Bunun için, acizleştikçe acizleşti, küçüldükçe küçüldü. Özgül Emre’nin kendi elbiselerini vermemek için “dışarıdan elbise alamayız”, “amazondan sipariş verin”, “sipariş gelmedi” vb. yalanlarıyla dayatmasını uzatmaya çalıştı.
Ama yenildi.
“Yenilmeyen Tek Komutan Direniştir”; Özgül Emre, Bunun Dünyanın Her Yerinde Geçerli Olduğunu Yeniden Kanıtladı!
Alman emperyalizmi, Özgül Emre’nin direnişi karşısında haksız, hukuksuz, keyfi Tek Tip Elbise dayatmasından vazgeçmek zorunda kaldı, 28 Haziran akşamı, Özgül Emre’nin elbiselerinin verilmesiyle direniş zaferle sonuçlandırıldı.
Bu direniş, emperyalizmin, faşizmin tek tip elbisesini bir kez daha yere çaldı.
Ve bundan daha belirleyici olan; bu direniş, emperyalist ülkelerde direnerek hak elde edilemeyeceğini söyleyen, yılgın, yorgun, umutsuz, inançsız teorileri bir kez daha yere çaldı.
Emperyalizmin, faşizmin baskısı, zulmü, yasakları, dayatmaları karşısında tek çare DİRENMEKTİR. Bu faşizmle yönetilen yeni-sömürge Türkiye’de de, burjuva diktatörlüğünün hüküm sürdüğü emperyalist Almanya’da da, dünyanın Afrikasında da, Avrupasında da böyledir.
Türkiye’de Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım da ölüm orucunun 200’lü günlerine yaklaşıyorlar ve onlar da tek yol direnmektir diyerek zafere doğru yürüyorlar. Sibel ve Gökhan da sahiplenmemizle kazanacaklar.
YAŞASIN DİRENİŞ! YAŞASIN ZAFER!
Bu sloganı, bir kez daha atabilmenin onurunu bize kazandıran;
direnişiyle Alman emperyalizmine güçlü bir tokat vuran Özgül Emre yoldaşımızı,
direnişi yağmur sıcak demeden hapishane önünde kesintisiz sahiplenen Dev-Gençlileri,
ve kızını sahiplenen tüm halkımızı selamlıyoruz.
Ve bugünden ilan ediyoruz ki; Alman emperyalizminin Tek Tip Elbise dayatmasını, Avrupa’da direnerek hak alınmaz teorisini yere çaldığımız gibi, devrimcilere saldırının ve onları onlarca yıl tutsak etmenin gerekçesi yapılan 129 ab’yi de yere çalacağız.
29.06.2022
Avrupa Halk Cephesi
