
Güney Asya’da, Endonezya, Sri Lanka, Tayland ve Malezya’da bir haftadır süren yağmurların sonucunda oluşan sel ve heyelanlar. şu ana kadar 1500’ü aşkın kişinin hayatını aldı.
Afetlerin neden olduğu en ağır kayıp, 837 kişinin hayatını kaybettiği Endonezya’da yaşandı.
Seller nedeniyle “olağanüstü hal” ilan edilen Sri Lanka’da ise 479 kişi “afetlerde” katledildi.
Bu ülkelerde yüzlerce de kayıp var.
DOĞAL AFET DEĞİL, KATLİAM!

Hükümetlerin açıklamalarında, basında, “şiddetli yağmurların yolaçtığı sel ve heyelanlar” deniyor;
oysa ki, bu sonuça yağmurlar yolaçmıyor; olacaklar biline biline gereken önlemlerin alınmaması yolaçıyor.
Sel ve heyelan, öngörülebilir doğal afetler.
Ancak öngörülebilir olanı önlemek, masraflı bir iştir. Yoksul halk için o masrafa gerek duymuyor işbirlikçi devletler.
Endonezya’daki meslek örgütleri, yaptıkları açıklamalarda, “ormanlık alanların yıllar içinde yokedilmesinin, aşırı yağışlara karşı doğal savunma mekanizmalarını yok ettiğini” belirtiyorlar. Asıl sorun bu.