Bundan tam 25 yıl önce, gece saat 03.02’de yaşanan deprem büyük bir yıkıma yol açmış, enkaz altında onbinlerce insan hayatını kaybetmişti.
Resmi rakamlara göre enkaz altından 18 bin cenaze çıkartıldı; gayrı resmi rakamlar ve uluslararası kuruluşlar ise ölü sayısını 50 bin olarak yazdı.
ÖLDÜREN DEPREM DEĞİL SÖMÜRÜ DÜZENİDİR. KAPİTALİZMDİR…
Açılan dava sayısına bakacak olursak yıkılan binaların sorumlularının neredeyse yüzde 99’u mahkeme kapısına bile uğramadı.
Veli Göçer gibi birkaç günah keçisi dışında kimse yaptığı işin hesabını vermedi.
Hatalı hesap yapan mühendisler, deprem yönetmeliklerine uygunluğu denetlemeyen belediye görevlileri, kaçak yapılaşmaya ve tehlikeli bölgelere bina yapılmasına göz yuman, deprem bölgesinde yaşamanın gerektirdiği kent planlamasını yapmayan belediye başkanları, malzemeden çalan müteahhitler.. Hiçbiri hesap vermedi. O binalar yıkılmamış, o insanlar ölüp, yaralanmamış gibi serbestçe yaşamaya devam ettiler.
Yetmezmiş gibi imar afları çıkartarak depremlerin toplu katliama dönüşmesine yol açtılar. En son 2023 Şubat depreminde onbinlerce insanın ölümüne sebep oldular.
Ülkemiz tarihi yaşanan depremlerde insanlar yüzer biner ölürken, iktidarlar ‘kader, fıtrat’ deyip geçerler. Bugün iktidardaki AKP faşizmi adaletsizlikten, yolsuzluktan, liyakatsizlikten besleniyor. Özellikle AKP döneminde katiller cezasızlıkla ödüllendirilmiştir…
