Anneler Günü…

“Ben, Anneler Günü’nü gözaltında kaybedilen oğlumla kaybettim.”

1995 yılında 19 yaşındayken İzmir’de gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, Anneler Günü ile ilgili bir mektup yayınladı.
“Ben, Anneler Günü’nü otuz yıl önce gözaltında kaybedilen oğlumla kaybettim.” diyen Anne Yıldız’ın mektubunu yayınlıyoruz.

“Dile hoş geliyor da bana göre bir söylemden öteye geçmiyor. Ben, Anneler Günü’nü otuz yıl önce gözaltında kaybedilen oğlumla kaybettim. Gideceğim bir mezarı bile yok… Anneler Günü’nde, bayramlarda artık mutluluk değil de ‘her anneye acılar günü’ olduğunu görüyorum.

Sevinecek anne de sevinemiyor; birimizin gözyaşları hepimizin gözyaşlarıdır. Ama kayıp, ama ölüm… Bir de cezaevleri önünde bekleyen anneler var. Bugün için yazdığım bu yazı öyle zor, öyle ağır geldi ki, gönül almak yerine bir annenin yüreğini sızlatırım korkusu geçti içimden.

“Evlatları için acı çeken annelerin acılarını paylaşıyorum”

Cebinde parası olmayan bir evlat düşündüm. Annesinin mezarına gitmek isterse eli boş nasıl gitsin? O da şöyle ağlıyor: ‘Ana kusura bakma. Bu sene de elim boş, gelemiyorum.’ Ama reklamlar öyle mi? Anneler Günü’ne reklam yapanlar, günü ticarete çevirenler de var. Kapitalist düzen böyle yapıyor. Olanlar alıyor, olamayanlar öylece bakıyor…

Sosyal ağlarda paylaşın