Dünyanın direnen halklarına merhaba.
Gerçek Haber Ajansı’nda yeni bir programa başlıyoruz.
Programımızın adı ANA HALKA.
Ana halka nedir?
Oradan tuttuğunuz zaman, zincirin tümüne hakim olabilirsiniz.
Dünyada olan bitene, bu çelişki etrafında bakarsanız,
yanılmazsınız.
O zaman burjuva basının yönlendirmeleri sizi yönetemez.
O zaman, beyninizi emperyalizmin ideolojik propaganda aygıtlarının bombardımanına karşı koruyabilirsiniz.
Bugünkü sorumuz şu:
7 Ekim’de yakalamamız gereken ana halka neresidir.
Bundan bir yıl önce,
7 Ekim 2023’de ne oldu?
Büyük bir “terör saldırısı” mı?
Bir halk eylemi mi?
Soruya cevabınız, nerede durduğunuza, nereden baktığınıza bağlı.
Sınırın İsrail tarafından bakanlar için, 7 Ekim bir terör eylemidir.
Fakat eğer, sınırın Gazze tarafında oturuyorsanız veya Gazze’nin gözünden bakıyorsanız, cevabınız bu eylemin bir halk eylemi olduğudur.
Dünyayı Sarsan 10 Gün filminde bir sahne vardır.
1917’de Rusya’da gerçekleşen Ekim devriminden sonra, kafası karışık bir aydının devrimle ilgili itirazlarına ve spekülasyonlarına karşı, bir kızıl ordu askeri ona şu soruyu sorar:
İki sınıf var: Burjuvazi ve proletarya.
HANGİSİNDEN YANASIN?
Biz de Kızıl Ordu askerinin yalınlığıyla soruyoruz:
Çelişkinin ve savaşın iki tarafı var:
Emperyalizm ve Halklar:
HANGİSİNDEN YANASINIZ?
7 Ekim 2023’de
Filistin Direniş örgütleri, sabah erken saatlerde başlattıkları “Aksa Tufanı” operasyonuyla, Siyonizmin yenilmezlik imajını paramparça ettiler.
O sabah tüm dünya halkları, Siyonistlerin milyarlarca dolarlık hava savunma sistemi Demir Kubbe’nin, fısıltıdan bile haberi olduğu söylenen Mossad istihbaratının ve işgalci İsrail ordusunun düştüğü çaresizliği naklen ekranlarından izledi ve kalpleri savaşan direnişçilerle birlikte attı.
Aksa Tufanı Operasyonu, Hamas, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve İslami Cihat tarafından örgütlendi.
Sabahın erken saatlerinde ilk olarak 20 dakika içinde Gazze Şeridi’nden İsrail’e 5.000’den fazla roket atıldı.
Eş zamanlı olarak binlerce Filistin savaşçısı, işgal altındaki topraklara, kullandıkları kamyonetler, motosikletler, buldozerler, sürat tekneleri, yamaç paraşütleri ve benzeri araçlarla sızdı.
Emperyalistler, direnişin gücü ve yaratıcılığı karşında kontrollerini tamamen yitirdi. Bir çok kontrol noktası, askeri ve idari tesis savaşçıların kontrolüne geçti.
Çok sayıdaki işgal ordusu mensubu ve ajan, direniş güçleri tarafından rehin alındı.
Filistin topraklarını, açık hava hapishanesine çeviren demir parmaklıkların, motorlu paraşütçü birlikler tarafından aşılması, savaşta çok ciddi bir eşiğin geçilmesi anlamına geliyordu
7 Ekim ve El Aksa Tufanı Operasyonu, 76 yıllık işgale, katliamlara, yerleşimcilere, bombardımanlara rağmen halkların yenilmezliğini kanıtlayan bir sembolüdür.
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin Ortadoğu’da tüm direniş güçlerini ezme planlarını bozmuş ve tüm dünya halklarına umut vermiştir.
Emperyalizm ve siyonizmin bu kadar vahşice saldırmasının nedeni de tam olarak budur.
Ne yazık ki,
İsrail Gazze’ye bombalar yağdırır, Gazze halkını enkazların altına gömerken,
ülkemizin bazı aydınları,
bu Hamas Faşizmiyle İsrail faşizminin arasındaki savaştır, biz taraf değiliz diye açıklama yayınlayabildiler.
Ne yazık ki,
Avrupa solunun önemli bir kesimi, özellikle ilk günlerde “biz Hamas’ı desteklemeyiz” diyerek 7 Ekim’in anlamını anlamaktan uzak kaldı.
Nasıl bakmalıyız?
Bugün dünyadaki asıl çelişki,
emperyalizm-halklar çelişkisidir.
Ana halka budur.
Filistin direnişinin eylemi, haklıdır, meşrudur doğrudur.
İşgalden kurtulmak isteyen, bağımsız bir Filistim isteyen Filistin halkının tarihsel özleminin ifadesidir.
Tarih bilir; Devrim, karşı-devrimle birlikte gelişir.
Tarih bilir; dünyanın bir çok ülkesinde halkın devrimci eylemlerine emperyalistler ve faşistler, büyük terör dalgalarıyla cevap vermişlerdir.
Ama bu böyle diye,
doğru eylemler, yanlış diye değerlendirilemez.
Bu böyledir diye,
halklar meşru mücadelelerinden vazgeçemezler.
Vazggeçtiklerinde
işte o zaman emperyalizm, faşizm siyonizm kazanmış olur.
Filistin halkı, 70 yıldır işgale karşı direniyor ve savaşıyor.
Direndiği ve savaştığı için büyük bedeller ödedi.
Ama direniş ve savaştan vazgeçmedi.
Vazgeçmeyecek.
Vazgeçmemeli.
Çünkü tek kurtuluş şansı budur.
7 Ekim’in ana halkası budur.
İşte bu ana halkadan tutarak,
bir kez daha 7 Ekim tufanını selamlıyoruz.
selam olsun 7 Ekim tufanının kahramanlarına.
selam olsun o günden bu yana direnen Filistin’e.
son söz olarak da şunu belirtelim.
Zafer, direnen ve savaşan Filistin halkının olacak!
Ne taş üstünde taş bırakmadıkları katliamlar, ne Siyonizme emperyalizmin verdiği olağanüstü büyük destek, ne de tüm dünyada koydukları Filistin yasakları, buna engel olamayacak.
Nehirden denize, filistin özgür olacak!
https://www.instagram.com/reel/DA1XxaoNKFl/