ÖZEL HABER
Türkiye (GHA)
Faşist AKP hükümetinin, halkı, gazetecileri, yazarları ve sanatçıları sindirmek amacıyla yasallaştırdığı “etki ajanlığı” kapsamında her gün gözaltılar yaşanıyor.

Ekim 2024’te Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda kabul edilen bu düzenleme, Türk Ceza Kanunu’na “etki ajanlığı” suçunu ekleyerek, yabancı devlet veya organizasyonların çıkarları doğrultusunda hareket edenlere 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Eğer suç, savaş döneminde ya da askeri güvenliği tehlikeye sokacak şekilde işlenirse, ceza 8 ila 12 yıla kadar çıkabiliyor.
Adaletin olmadığı bir ülkede, adaletin sopası gibi sallanan Etki Ajanlığı yasası kapsamında gazetecilere ve yazarlara yönelik baskının dozunun arttırılması hedefleniyor. Özellikle son bir ay içinde birçok gazeteci, yazar ve sinemacı gözaltına alındı veya ifadeye çağrıldı. 17 Ocak’ta İstanbul ve Van’da gazeteciler Necla Demir, Rahime Karvar, Ahmet Güneş, Welat Ekin, Vedat Örüç ve Reyhan Hacıoğlu’nun gözaltına alınıp 20 Ocak’ta tutuklandı. Bunun yanı sıra, 21 Aralık’ta Suriye’de öldürülen gazeteciler için yapılan bir basın açıklaması sırasında polis saldırmış ve aralarında gazetecilerin de bulunduğu 59 kişi gözaltına alınmıştı.



Geçtiğimiz gece, çalıştığı kurumda gözaltına alınan gazeteciler Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker, ‘Bilirkişi soruşturması’ kapsamında gözaltına alındı. Ertesi gün gözaltılara Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Kürşad Oğuz da eklendi. Akşam saatlerinde Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartı ve yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakılırken Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. Ayrıca, bu yasa kapsamında gazeteciler Ayşenur Aslan ve Şirin Payzın’a da soruşturma açıldı.
12 YIl Geçmesine Rağmen AKP’nin Korkulu Rüyası Gezi Direnişi
AKP faşizminin korkulu rüyası haline gelen ve 12 yıl geçmesine rağmen AKP’nin şefi Erdoğan’ın bir türlü dilinden düşüremediği Gezi Direnişi’ne katılan sanatçılar bir bir ifadeye çağrılmaya başlandı. Gezi Direnişi, 28 Mayıs 2013’te İstanbul Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve kısa sürede ülke geneline yayılan, toplumsal ve siyasi taleplerle büyüyen bir halk ayaklanmasıydı. Gezi Direnişi’ne o dönemde çok sayıda sanatçı ve yazar katılmıştı.

Sanatçı menajeri Ayşe Barım ile ilgili sektörde tekelleşmeye neden olduğu gerekçesiyle 10 Ocak’ta başlatılan soruşturmadan bugüne kadar birçok gelişme yaşandı. AKP iktidarı, menajeri buradan tutuklayamayacağını anlayınca çareyi 12 yıl önce Gezi Direnişi’nden dava açmakta. Oyuncu Serenay Sarıkaya, Deniz Işın, Nedim Saban, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Rıza Kocaoğlu, Dolunay Soysert, Ceyda Düvenci, Nejat İşler ve Nehir Erdoğan da ifadeye çağrıldı. Gezi Direnişi’ni gündeme getirip yeni bir davada tüm sanatçıları içine alan AKP hükümeti, korku imparatorluğunu büyütmeye ve “Ses çıkarırsanız hepinizi içeri atarım” mesajı veriyor. Çünkü açılan davada, AKP hükümeti yandaş hâkim ve savcılarıyla artık istedikleri kişiyi davaya dahil edebilme yetkisine sahip oldu.
Son bir yılda onlarca Grup Yorum üyesi gözaltına alındı ve tutuklandı.
Faşist AKP hükümeti ara ara sinema oyuncularına, yazarlara ve gazetecilere baskılarını uygularken, düzenli ve sistematik olarak Grup Yorum’u yıllardır hedef alıyor. Kurulduğu günden bu yana sürekli sistemli bir şekilde baskı, gözaltı, tutuklama ve konser yasaklarıyla karşı karşıya kalan Grup Yorum’un son bir yılda onlarca üyesi gözaltına alındı ve birçok üyesi tutuklanarak hapishanelere konuldu. Türkiye’de konser vermesi yasaklanan Grup Yorum, bu yasaklara rağmen mücadelesine ve üretmeye devam ediyor.
GHA