


İki haftadır “emeklilerin hakları” için Ankara’ya yürüyen Emekli Meclisi üyeleri her gün defalarca gözaltına alındı. Belki de torunları yaşındaki polisler, kelimenin tam anlamıyla gözleri dönmüş bir şekilde emekliler zulmetti günlerdir. Ama olmadı. Hedefine ulaşamadı AKP, emeklileri yollarından döndürüp eylemlerine son verdiremedi. Ankara’ya vardıkları 2 Temmuz gününe kadar geçen 8 günde tam 12 kez gözaltına alındılar. Ama emekliler her türlü işkence, gözaltı, tehdide rağmen Ankara’ya ulaştı.
Tasmalı, işkenceye kurulmuş polis Ankara’ya ulaşan emeklilere işkence ederek açıklama yapmalarına ve meclise gitmelerine engel olmaya çalıştı.
Emeklilerin yanına gelen milletvekillerinin tüm uyarılarına rağmen gözü dönmüş polis amirleri can hıraş eylemin, eylemcilerin görülmemesi için emrindekiler emirler yağdırdı. “şurayı kapat”, “sen şuraya geç”, “bu tarafı doldurun”, “kalkanlar havaya”… emirleri ile 8 emekliyi gizlemeye çalışıyordu. Kimsenin onları görmemesi gerekiyordu, onların sesi duyulmamalıydı, kimse fotoğraf çekmemeliydi.
Çünkü 8 kişiydiler ama talepleri ülkemizde 16 milyon emeklinin talebiydi. Çalışarak, alın terleri ile hak ettikleri, emekliliklerinde insanca yaşam için direniyorlardı. Bunun duyulmaması, kimsenin bu eylemi görmemesi gerekiyordu. Bu yüzden adeta güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyordu polis.
Ankara polisi, fuhuş, çete, mala çökme, rüşvet gibi işleri ile tanınmıştır. Ülkemiz polisin AKP iktidarı ile birlikte tamamı benzer işlerin içinde olduğu biliniyor ancka Ankara polisi bu konuda çok öne çıkmıştır ve bilinir. Bu yüzden Ankara polisi için, mafya, çeteci, kadın tüccarı, uyuşturucu taciri demekte bir yanlışlık, bir abartı yoktur. Tezgahlarının devamı için polisteki yerlerini korumaları gerekir. Bu AKP’li yöneticilerin emirlerini layıkıyla yerine getirmelerine bağlıdır. Onur, ahlak, erdem, halk, yasa, hukuk gibi kavramlar asla dikkat edilecek ölçü değildir. Onun tek derdi verilen emri yerine getirip aferin almaktır…
Ama emeklilerin haklı, meşru mücadelelerini engelleyemediler. Ankara’ya gelmelerine engel olamadıkları gibi meclise girmelerine de engel olamayacaklar. Onlar “yaşam hakkı için orada”. Kudurmuş bir şekilde emeklilerin karşısındaki polis “hangi hak ile” emeklilerin karşısında?