13 aralık günü İdil Kültür Merkezi’nde polis baskını yaşandı yine.
AKP kimden korkuyorsa ona saldırıyor.
Son iki yıl içerisinde hemen her ay saldırarak içerde kim varsa gözaltına alan, her şeyi kırıp döken polis, İdil Kültür Merkezi’ne yine baskın yaptı. Yine içerde kim var kim yok gözaltına aldı. Yine içerde ne yar ne yok kırdı döktü…
Peki bu korku neden ?
Artık o kadar kullanılır oldu ki, halkın ona yakıştırdığı soyadıyla anılan Süleyman Soysuz devrimcilere neden saldırıyor her fırsatta ? O kadar krizin içerisinde, ülkenin sorunları o kadar büyümüşken, yoksulluk açlık insanları artık canından bezdirmişken yatıp kalkıp bitirdiğini iddia ettiği devrimcilere polislerini neden saldırtır ? İsmi ülkede yaşanan tüm yasadışı işlerin içinde geçen, uyuşturucu, fuhuş, yolsuzluk gibi yüz kızartıcı suçların hepsiyle iltisaklı Soysuz Süleyman sadece utanmazlığından mı halkın en temiz en onurlu evlatlarına olmadık baskıyı yapıyor ? Başka işi mi yok bu AKP iktidarının ki, tuttuğu devrimciyi gözaltına alır, işkence eder, tutuklar. Söz konusu devrimciler olunca yasa, kanun, hukuk işlemez neden ?
Elbette AKP iktidarının işi çok.
Soyguna, talana hiç ara vermeksizin devam ediyorlar. Halktan yana, halk için hiç bir işleri olmayan bu güruhun iktidarda olma sebebi, hatta varlık sebebi bu çünkü. AKP iktidarı halkı aç bırakarak, çalarak, talan ederek ayakta duruyor.
Az değil halkı soyma işi. Milyonlarca yetimin hakkını utanmadan sıkılmadan doymak bilmeyen midelerine indirmek işi yoğun bir uğraş gerektiriyor ülkemizde. Çünkü halkın soyulacak bir şeyi kalmamış. Faşist şef Erdoğan, her fırsatta halka -sanki varmış gibi- yastık altındakileri çıkarın demesi boşuna değil. Kara gün için saklamayın, varsa çıkarın ki onu da yutalım demeye getiriyor.
Bu arada devrimcilere neden saldırıyor sorusu duruyor.
Bunca açlık, bunca sefalet, bunca adaletsizlik AKP iktidarını bir gün vuracak elbet. Vuracak vurmasına ya, nasıl ? Kim yapacak bu işi ? İşte devrimcilere saldırmalarının asıl sebebi bu sorular. Bu soruların cevabında saklı AKP’nin, özellikle Soysuz Süleyman ve Erdoğan’ın devrimcilere olan saldırganlığının, keyfiliğinin ve hukuksuzluğunun sebebi.
Açlık ve yoksulluğu çeken, sefalete mahkum edilen, adaletsiz bırakılan halkın öfkesi devrimciler tarafından örgütlenmediği sürece kendileri için ciddi bir tehlike yaratmayacaktır. O yüzden sayıları çok olmasa da yapabilecekleriyle Erdoğan ve Soysuz Süleyman’ın kabuslar görmesine neden olan devrimciler her daim baskı altında tutuluyor, saldırıya uğruyorlar. AKP faşizmi bunu yaparak devrimcilere başını kaldırma fırsatı vermemeye çalışıyor.
Devrimcilerin örgütlü olduğu mahalleler, semtler AKP iktidarının halkı sindirme, susturma politikalarının merkezine koyuluyor. Bu mahallelerin başı ezilmezse buradaki yangının tüm ülkeyi saracağını çok iyi görüyor. Zira açlık, yoksulluk ve adaletsizlik tüm ülkeyi bir kıvılcımı bekler hale getirmiş durumda. Ve bunu en iyi iktidar biliyor. O yüzdendir ki hangi sebeple olursa olsun en ufak bir protesto gösterisine dahi tahammül edemiyor. Her eylem daha başlamadan bastırılıyor. Çünkü her eylemin Gezi ayaklanmasından daha büyük bir ayaklanmaya dönüşeceği korkusunu yaşıyorlar. Ki bu korku haklı bir korkudur. AKP faşizminin tüm politikalarına yön veren de bu korkudur.
Bu korku öyle büyüktür ki, “hiçbir korkuya benzemez”. “Halkını satanın korkusudur” bu çünkü. Bu korkuya sahip olanın, bırakın yasa, hak hukuku, ne ahlakı kalır, ne namusu, ne onur ne haysiyeti.
Hiç bir meşruiyeti kalmamış iktidarın can çekiştiği artık çok net görülüyor. Ancak AKP faşizmi bir tek devrimcilere karşı bu kadar pervasız. Başta dediğimiz gibi kimden korkuyorlarsa ona saldırıyorlar. Gidişlerinin devrimcilerin elinden olmasından korkuyorlar işin özü…
Halkın örgütlü güçlerinin, devrimcilerin, devrimcileri sevenlerin, devrimcilere inananların da bu korkuyu görmesi çok önemli. Faşizmin bu korkusu halkta cesarete dönüşmelidir ve bunu sağlamak da, bu halkı seven herkesin öncelikli görevidir.
Devrimcilerin az olması önemli değil. Savundukları, milyonlarca halkın kurtuluşu olması yarın milyonlarca olacaklarının garantisidir. Bu, halka zulmedenlerin korkusundan çok net görülüyor görmesini bilene…