Almanya’da faşist 129ab yasalarına karşı Eda Deniz Haydaroğlu’nun açlık grevine Adalet Bakanlığı’ndan hazımsızlık örneği davranış gösterildi. Hazımsızlık öyle bir noktaya getirmişti ki Adalet Bakanlığı yetkilisini dünyanın her yerinde ırkçı söylem olarak değerlendirilen o cümleleri sarfetti; “gidin ülkenizde eylem yapın, gidin ülkenizde protesto edin”.
Eda Deniz Haydaroğlu’nun açlık grevi direnişi 50’inci gününe yaklaşırken, direnişi yok sayar gibi görünmeye çalışan Adalet Bakanlığı bugün eyleme dayanışma için giden bir destekçiye sözlü tacizde bulundu. Bildiri dağıtmasını hazmedemeyen bakanlık yetkilisi “gidin ülkenizde eylem yapın, gidin ülkenizde protesto edin” diyerek beyninin kıvrımlarındaki ırkçılığı kustu.
Özgül Emre bu ırkçılığa karşı mücadele etti. İhsan Cibelik üyesi olduğ Grup Yorum’un düzenlediği konserler bu ırkçılığa karşıydı. Serkan Küpeli, Hasan Unutan gibi bir çok devrimci bu ırçılık yayılmasın, yaşamasın, yeryüzünden silinsin diye çabaladı. Alman Devleti de bu devrimcileri ırkçılığa karşı mücadele ettikleri için hapishaneye kapattı…
Eda Deniz Haydaroğlu’nun direnişi de haksız hukuksuz tutuklulukların son bulması için aynı zamanda. Asıl olarak da ırkçılığa karşı. Irkçı Alman devletine karşı.
Irkçı, faşist 129ab yasalarına karşı…
Avrupa’da bugün ırkçılığa karşı olan, faşizme karşı olan herkesin yeri Eda Deniz Haydaroğlu’nun yanı olmalıdır. Irkçılığa karşı cepheden bayrak açabilen sadece sadece devrimcilerdir. Sağa sola bükmeden mücadele edenlerdir onlar. Avrupa’nın her yerinde yaşayan yabancıların sahip olduğu hakları korumasının tek yolu devrimciler gibi, devrimcilerle, ırkçılığa karşı cepheden mücadele etmektir.
Unutulmamalıdır ki; Eda Deniz Haydaroğlu’nun direnişinin her kazanımı Avrupa’da demokrasi mücadelesinin, haklar özgürlükler savaşının kazanımı olacaktır. Aynı zamanda Avrupa’da yaşayan yabancıların da kazanımı olacaktır.
Eda Deniz Haydaroğlu direnişini büyütme görevi, başta tüm yabancıların olduğu gibi tüm devrimci ve ilericilerindir.