Açlık Grevi Direnişçisi Arslan, KUYU Tiplerini Anlatıyor:

Bölüm 2: “TECRİT BAŞLI BAŞINA SORUN”

Süresiz Açlık Grevi’nin 6. Ayındaki Sercan Ahmet Arslan’ın ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinden aktarmalara devam ediyoruz.

Bu bölümde, Arslan’ın “tecrit”le ilgili vurguları var. Çok özlü bir biçimde şunu söylüyor Arslan: “Tecrit başlı başına bir sorun”. Evet, o hapishanede başka hiçbir sorun olmasa da, tecritin varlığı karşı çıkılması için yeter ve zaten tecrit politikası, tüm diğer sorunların da kaynağı durumunda.

Arslan soruyor… anlatıyor…

***

Sercan Ahmet Arslan: Tecrit zaten başlı başına sorun.
Yani niye insanları tek tek hücrelere kapatıyorsunuz? Niye havalandırma saatlerini kısıtlıyorsunuz? Bunu açıklamasını falan yapan diyor, kimseyi duyurmadan sesle sedasız açtıkları hapishanelere sürüp sürüp duruyorlar insanları.

Şu an 10 kişi açlık grevindeyiz. Aramızda Grup Yorum elemanı olan var. Grup Yorum’un işte flütçüsü Ali Aracı. İşte genç çocuk var yanında beraberinde. Onlar Ankara’da şu anda açlık grevinde Tekirdağ’da yine başka bir arkadaş var. O yeni başladı işte 25 gün falan oldu. İşte ben varım. 

Sercan Ahmet Arslan: İşte açlık grevindeyiz yani 200 güne dayandık. Artık. 200 güne yaklaşıyoruz. Sonuçta yani bugün talebimiz kabul ediyorsa bile yani bugün belki kalıcı hasarlar kalacak anladın mı? Bizim burayı zaten kabul etmediğimizi biliyorlardı yani. Biz burada bizden önce işte Mehmet amcalar kapatılmışken destek açlık grevleri yapıyorlardı. İşte iki arkadaşımız Oktay ve Recep açlık grevleri yapıyorlardı. Biz onlara destek açlık grevi yaptık. Yani onlar açlık grevi yapıyorlardı. Biz onlara destek açlık grevi yaptık. O zaman söylüyorduk yani biz burayı, bizim kabul etmediğimizi bildiğiniz halde bu kadar gün niye bekletiyorsunuz?

Sağlıklarını sıhhatlerini kaybedecek diye.

Sercan Ahmet Arslan:
Şimdi bizim kabul etmediğimizi bile bile aldılar getirdiler bizi buraya.

Yani kabul etmeyeceğimizi de biliyorlar ama onun işte bizim mesele sadece bizim kabul etmememiz değil yani.

Buradaki koşulların insani koşullar olmaması konusunda işte vurgu yapmak gerekiyor yani.

***

Arslan Soruyor: “AMERİKA DEFOL” DEDİĞİM İÇİN … AMERİKA’DAN İTHAL EDİLMİŞ BİR HAPİSHANE SİSTEMİNE BENİ KAPATIYORLAR. BUNUN ANLAMI NEDİR?

*Benim mesela, aldığım cezanın, ilk aldığım cezanın sebebi “AMERİKA DEFOL BU VATAN BİZİM” dediğim için, “İNCİRLİK ÜSSÜ KAPATILSIN!” dediğim için verilen ceza. İlk aldığım ceza bu.

*SONRAKİ CEZALAR ZATEN işte herkesin bildiği gibi, GİZLİ TANIK İFADELERİ İLE VERİLMİŞ, KOMPLOLARLA VERİLMİŞ, İÇİ BOŞ DOSYALARLA VERİLMİŞ cezalar. Ama TAMAMI HEP YALANLAR ÜZERİNE kurulmuş dosyalar bunlar.

*DÜN “AMERİKA DEFOL” DEDİĞİM İÇİN CEZALANDIRILMIŞKEN TAMAM MI BU HAPİSHANELERİN AMERİKA’DA AÇILIP KAPATILDIĞI SÖYLENİYOR. AMERİKA’DAN İTHAL EDİLMİŞ BİR HAPİSHANE SİSTEMİNE BENİ KAPATIYORLAR. BUNUN ANLAMI NEDİR?

*BUNUN SİYASİ BİR ANLAMI DA YOK MU AYNI ZAMANDA? Doğru söylüyorum;

Esas olarak mesele, muhalefet yani. Özellikle muhalefetteki partilere, partilerin vekillerine seslenmek gerekiyor. Yani yarın ikütidarı devralmayı istiyorsunuz, bekliyorsunuz veya hesaplıyorsunuz. BU HAPİSHANELERLE İLGİLİ SİZİN SÖYLEYECEĞİNİZ BİR ŞEY YOK MU?

  • Devam edecek – 
Sosyal ağlarda paylaşın