
Analiz/Haber
ABD emperyalizmi, dünya üzerindeki hegemonik gücünü koruma adına ekonomik, siyasi ve askeri saldırganlığını sürdürüyor. Irak’ta, Afganistan’da ve Suriye’de binlerce insanı kendi çıkarları uğruna evlerinden, yurtlarından etti; bu ülkelerin halklarını katletti, ülkeleri yaşanamaz hale getirdi. Bu saldırıların en yıkıcı etkilerinden biri, Filistin halkının yıllardır maruz kaldığı baskı ve sürgündür. ABD emperyalizminin başında olan Donald Trump yönetimi altında, ABD’nin Filistin politikası tarihin en tek taraflı ve saldırgan dönemlerinden birini yaşadı.
Trump, İsrail siyonizmi ile Filistinlileri kendi ülkelerinden sürme planını devreye soktu. Büyük Ortadoğu Projesi’ni yürüten ABD emperyalizmi, Ortadoğu’da İran ve Rusya’nın gücünü kırarak, Irak’ı ele geçirerek, Afganistan’ı yok ederek ve Suriye’yi işbirlikçi islamcı terörist beslemelerine teslim ederek bu sürecini sürdürüyor.
Emperyalizmin Filistin Üzerindeki Halkı
Trump, başkanlık döneminde İsrail’e koşulsuz desteğini açıkça ilan etti. İsrail’in aslında ABD olduğunu dünyaya tekrar göstermiş oldu. İsrail, ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki jandarması görevini yerine getiriyoru. Şimdi bu görevle, Büyük Ortadoğu Projesi’nin en büyük ayaklarından biri olan Filistini yok etme planını devreye soktu. 2017 yılında Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve ardından ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması, olacakların habercisiydi. Bu karar, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı olduğu gibi, bölgede tansiyonu yükseltti ve birçok sivilin ölümüne yol açan protestolara neden oldu.
Filistin Halkı Sürgüne Boyun Eğmeyecek
Trump yönetimi, İsrail’in Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimlerini destekleyerek Filistinlilerin topraklarından sürgün edilmesine zemin hazırlıyor. İsrail, ABD’nin desteği ile Filistinlileri evlerinden zorla çıkarıp topraklarına el koyarak onları mülteci kamplarına veya yakın ülkelere sürgüne göndermek istiyor. Bugün ise İsrail’in lideri Netanyahu ve ordu yöneticileri, Filistinlilerin İspanya ve Norveç’e gitmelerine izin vereceklerini açıklayarak adeta onlarla alay ediyor. İsrail’in yıllardır Filistin’de yaptığı katliamlar, soykırım boyutuna ulaşmış durumda. Bu süreç, Trump döneminde hız kazandı, Filistinlilerin hakları daha da gasp edilmeye başlandı.
ABD emperyalizmi, jandarması İsrail ile önce Filistinlileri katletti, ardından 2018’de Filistinli mültecilere yardım eden BM ajansı UNRWA’ya sağladığı fonları tamamen keserek milyonlarca Filistinliyi açlık ve yoksulluğa mahkûm etti. Son aşama ise açlık ve savaştan etkilenen Filistin halkının çareyi başka ülkelere sığınmakta bulmasını sağlamak oldu.
ABD ve İsrail’in oyunu budur. Mücadeleci, savaşçı Filistin halkını mültecileştirmek! Bu strateji yıllar öncesinden belirlenmiş olduğu açıktır. Çünkü, böylesi bir projenin bir anda ortaya çıkmadığı çok açık ve nettir.

Büyük Ortadoğu Projesi
ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki ülkeleri siyasal, ekonomik ve toplumsal olarak yeniden emperyalizmin çıkarlarına göre şekillendirmeyi amaçlayan bir stratejidir. Ancak bunun altında geniş ele alınması gereken planlar yatmaktadır. Ancak özetle bu proje Ortadoğu’yu tamamen sömürmek, zenginliklerini ele geçirmek ve halklarını köleleştirmek anlamına gelmektedir. Hepimiz biliyoruz ki ABD emperyalizminin amacı, BOP ile bölgedeki petrol ve doğal gaz kaynaklarını kontrol etmek, İsrail’in güvenliğini sağlamak ve kendisine bağlı yönetimler oluşturmaktır. Zaten Trump’ın “Gazze’de İsrail önünde barikat kuracağız, o bölgeyi İsrail bize teslim edecek, biz yöneteceğiz” sözleri de açıkça bunu ispat etmektedir.
Peki Türkiye ve Arap Ülkeleri Nerede Duruyor?
22 yıldır iktidarda olan Faşist AKP İktidarı, bu planın tam ortasında yer almaktadır. Her zaman ABD emperyalizminin çıkarlarını koruyan Türkiye, AKP iktidarıyla bu politikasını zirveye taşındı. Türkiye’de ABD’nin kullanımında olan ve NATO kapsamında faaliyet gösteren birçok üs bulunuyor. Bunlar:
İncirlik Hava Üssü (Adana): NATO’nun bölgedeki en önemli üslerinden biri olup, ABD Hava Kuvvetleri’nin 39. Ana Jet Üssü burada konuşlanmıştır.
İzmir Hava Üssü (Çiğli, İzmir): NATO’nun Türkiye’deki en eski üslerinden biri olup, hava savunma sistemleri ve personel barındırmaktadır.
Kürecik Radar Üssü (Malatya): NATO’nun füze savunma sistemi kapsamında ABD personeli tarafından işletilen bir erken uyarı radar üssüdür.
Bunların dışında daha birçok üs bulunuyor. Yani Türkiye, BOP’un ortağıdır. Nitekim AKP lideri Erdoğan, 2004 yılında başbakan olduğu dönemde yaptığı bir konuşmada “Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlarından biridir” ifadelerini kullanarak bunu açıkça itiraf etmişti.
Arap ülkeleri ise, özellikle Suudi Arabistan ve Katar gibi devletler, ABD emperyalizminin arka bahçesi ve finansal gücünü oluşturuyor.
Ortadoğu, Ortadoğu Halklarınındır!
Ortadoğu, binlerce yıllık tarihi, kültürü ve direnişiyle ortadoğu halklarınındır. Emperyalist güçlerin sömürü düzeni sonsuza kadar süremez; halkların iradesi mutlaka galip gelecektir. Özgür, bağımsız ve demokratik bir Ortadoğu, emperyalistlerin değil, burada yaşayan halkların eseri olacak. Bu topraklarda yaşayan halklar yüzyıllardır topraklarına kan ve göz yaşından, açlık ve sefaletten başka bir şey getirmeyen emperyalizmi kovacaktır. Çünkü Ortadoğu, Ortadoğu halklarınındır!