Kitlesellik, Yasaklar, Direniş, Meşruluk
Avrupa’da IRKÇILIĞA KARŞI merkezi büyük konserlerin ilki, 2012’de Düsseldorf’ta yapıldı.
O dönem açısından son yıllarda Avrupa’da yapılan en kitlesel, en coşkulu geceydi. 10 bini aşkın bir kitle katılmıştı. Başlama anında, o kitleselliğin, coşkunun heyecanını yaşayanların gözleri yaşlıydı. Gözleri ışıl ışıldı. Sesleri gürdü.
Irkçılığa Karşı Konserler aynı şekilde devam etti.
Sonraki üç konser, Almanya’nın Oberhausen kentindeki büyük Arena salonunda yapıldı.
Her konser, bir öncekinden daha kitlesel olmaya başladı. 12.500, 14.500… devam etti.
Her konserde, bir önceki yıla göre daha geniş bir kitleye ulaşılmaya başlandı.
Örneğin, ilk yıl 11 dernek ve kurumda söyleşi yapılırken, bu sonraki yıllarda önce 36 kuruma, sonraki yıl 73 kuruma yükseldi.
Alman emperyalizmi işte bu gelişmeyi durdurmak için 2015 Oberhausen konserini baskıyla, tehditle, şantajla engellemeye çalıştı.
Konser buna rağmen yapıldı.
Her Yıl Yasaklandı
Fakat Her Yıl Da Yapıldı
2015’den sonra salon konserlerinin festival biçiminde yapılması kararlaştırıldı.
İlk festival, 2016’da Almanya’nın Gladbeck şehrinde olacaktı.
Alman emperyalizmi, polisini, gizli servisini, belediyesini devreye sokup tüm güçleriyle bu festivali engellemeye çalıştı.
Almanya’nın baskı ve tehditlerine direnişle cevap verildi. Gladbeck’in orta yeri direnişti bir ay boyunca.
Festival günü için, festival alanının dışında, direnişin yapıldığı yerde de miting izni alındı. Bir başka salon alternatifi daha hazırlandı. Bu festival yapılacaktı.
Yapıldı da.
Yağmur altında ve yasaklar altında, festival yapıldı. Şakır şakır yağan yağmurun altında 4 bin kişi halaya durdu.
Baskılar sonraki yılda Fulda’da devam etti.
Aynı kararlılıkla, aynı iradilikle cevap verildi baskılara.
sonraki yıl, Düsseldorf’da yasaklar, engellemeler devam etti.
Ama Grup Yorum yine sahnedeydi… Grup Yorumu sevenler, yine alandaydılar.
Sonuçta, Almanya’nın engelleyebildiği tek bir konser, festival olmadı. Hepsi mutlaka yapıldı.
Avrupa Demokrasisi Geriliyor
Direniş Geleneği İlerliyor
Büyük konserlerin tüm yasak ve engellemelere rağmen yapılması, Avrupa’da demokratik direniş geleneği açısından çok önemli bir birikim yaratıyor. Yasakların, engellemelerin aşılamaz olduğunu gösteriyor.
Aynı zamanda Avrupa burjuva demokrasisinin ne kadar zayıf bir noktada durduğunu de göstermiş oluyor. Çünkü, açık bir biçimde konser düzenleme hakkı ortadan kaldırılıyor.
Türkiye faşizmi, Grup Yorum üyelerinin başına ödül koyuyor.
Almanya da, TÜM GRUP YORUM ÜYELERİNE ÜLKEYE GİRİŞ YASAĞI KOYUYOR VE haksız, hukuksuz biçimde bu yasağı TÜM SHENGEN ÜLKELERİ için geçerli kılmaya çalışıyor.
Hani nerede sanatçının özgürlüğü?
Sanatçıların şarkılarını söyleyemediği, bırakın şarkı söylemeyi, haklarında bir ceza, suç iddiası olmadığı halde, ülkeye sokulmadığı bir yerde hangi demokrasiden, hangi haklardan söz edilebilir?
1 Haziran’da Türküler Ludwigshafen’da
Direniş Ludwigshafen’da
Bugün Irkçılığa ve Yozlaşmaya Karşı 8. Büyük Konser yapılıyor.
Konserin yeri Ludwigshafen.
Konserin adı ilk yıllarda “ırkçılığa karşı” idi. Ancak Avrupa’da yozlaşmanın dev boyutlara ulaşmış olması dikkate alınarak konserlerin adı “Irkçılığa ve Yozlaşmaya Karşı” şeklinde değiştirildi. Bu akşam Ludwigshafen’da ırkcçılığa ve yozlaşmaya karşı mücadele ve örgütlenme çağrısı yapılacak.
Ludwigshafen, adı, BASF adlı büyük kimya tekeliyle özdeşleşmiş bir şehir. Fakat bugün, 1 Haziran’da adı Grup Yorum’la birlikte anılacak.