Sayısız felaketten, faciadan, katliamdan sonra, sayısız sözler verilmiş ve bu sözler hiç tutulmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Son örnek Van Başkale köylerindeki deprem oldu.
Bundan tam bir yıl önce, geçen yılın 23 Şubatında Van’ın Başkale ilçesine bağlı Özpınar (Elbîs), Güvendik (Elezî), Gelenler (Qîratî), Kaşkol (Qaşqol) ve Böğrüpek (Xanîk) köy vemahallelerinde deprem sonucunda büyük bir yıkım meydana geldi. 10 insanımız katledilirken, yüzlerce ev de yıkıldı, hasar gördü.
Evleri yıkılanlar çadırlara yerleştirildi.
Tabii, çadırlara yerleştirilenlere en kısa sürede ev yapılacağı sözleri verildi.
İnsanın Da Barınma Yerine İhtiyacı Var, Hayvanın Da…
Depremden sonra denilmişti ki, “depremzedelerin mağduriyetlerini gidereceğiz”.
Ancak sözler tutulmadı. Bugün bir çok depremzede Van’ın -20’lere ulaşan soğuğu altında çadırlarda yaşamaya mahkum edildi.
Doğa şartları çetin. İhtiyaçlar yakıcı. Ve bir çok depremzedenin en önemli, en değerli varlığı hayvanları. Böyle olunca, depremzedeler, kendilerine verilen çadırları da hayvanları için kullanıyorlar. Buna zorunlular.
Konteynır kentlerin çevresi ise yıkılan binaların enkazlarından çıkarılan malzemelerle örülmüş durumda.
Abidin Demir, depremzedelerden biri. Depremde evi ve ahırı yıkıldı. Şöyle diyor: “Kış nedeniyle perişanız. Hayvan ve çocuklarımızla birlikte aynı yerde kalıyoruz. Ahır ve ev yapılacaklarına dair söz verdiler. Ama hiçbir söz tutulmadı. Devlet konteynır ve çadır verdi. Onun dışında herhangi bir yardımda bulunmadı. İki kıştır bu halde çok zorluk çekiyoruz. Mağduruz, bizlere başımızı sokacak yer ve hayvanlarımız için ahır yapılmasını istiyoruz”.
Başlarını sokacak bir yerleri de yok; bir ahırları da. ÇADIR, her ikisini birlikte karşılıyor.
Göçedenler, Geriye Göçetmek İstiyor
Depremden sonra bir çok aile, çareyi Van’a göçetmekte buldu. Örneğin Güvendik Mahallesi’nde bu göçle birlikte, mahallenin yarısı gitti. 110 haneden 40 hane kaldı.
Ne var ki, Van’a göçedenler de sorunlarını çözemediler.
Bir çoğu şehrin harcamalarıyla başedebilmek için hayvanlarını satmak zorunda kaldılar.
Bu ise onları en önemli güvencelerinden yoksun bıraktı. Şimdi dönmek isteyenler ise, dönüş parası konusunda zorlanıyorlar.
Sözün özü; verilmeyen sözler, Vanlı depremzedelerin hayatında yeni depremler yaratmaya devam ediyor.