19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı gazisi Yıldız Türkoğlu, bugün (13 Mayıs) geçirdiği kalp krizi nedeniyle şehit düştü. Tıbbi sebebi kalp krizi olarak görünse de, biliyoruz ki, onyıllardır içinden geçip geldikleri katliamlar, işkenceler, tutsaklıklardır onların katili.
Katliamın İçinden Çıkan Bir Gazi
2000 yılında tutsaktı Yıldız Türkoğlu. Çanakkale Hapishanesi’ndeydi. 2000 yılında gerçekleşen 19 Aralık katliamını orada yaşadı. 3 gün boyunca kurşunlar, bombalar altında direniş içinde yer aldı. Başına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaralandı, öldü sanıldı.
Vücudunda kalıcı hasarlar oluştu.
Yıldız Türkoğlu, katliamın ardından Bayrampaşa Hapishanesi’ne getirildi. Başına aldığı darbeden dolayı, sol tarafı felç olmuştu.
Bir süre sonra Bakırköy Hapishanesi’ne sevk edildi. Orada rahatsızlıkları devam etti, Yemekhaneden yatakhaneye kadar yürüyemeyecek durumdaydı. 3 ameliyat geçirdi.
Uzun süre sadece adını ve kim olduğunu hatırlayabildi. “Ben bir devrimciyim, adım Yıldız, onun dışında hiçbir şey bilmiyordum.” diyordu o günleri anlatırken.
Yoldaşlarının yardımlarıyla yeniden ayağa kalktı.
19 Aralık katliamının ardından, yaralı olmasına rağmen, 7 yıl daha tutsak olarak tutuldu.
Tahliye olduktan sonra da rahatsızlıklarına rağmen, halkının mücadelesi içinde yer almaya devam etti.
Bir TAYAD’lı olarak tutsaklar için mücadele etti.
Sevgi Erdoğan Vefa Evi’nde kaldı, vefa evinin bir çalışanı olarak sahiplenmesini sürdürdü.
TAYAD’IN DUYURUSU VE ÇAĞRISI:
TAYAD tarafından Yıldız Türkoğlu’nun şehit düşmesi üzerine yapılan açıklamada şöyle denildi:
“19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı gazisi Yıldız Türkoğlu, bugün geçirdiği kalp krizi nedeniyle şehit düştü. Tüm halkımızı Armutlu Zeynep Yıldırım Cemevi’ne şehidimizi sahiplenmeye çağırıyoruz.”
Cenaze töreninin yarın (14 Mayıs) saat 13:00’de Küçükarmutlu Zeynep Yıldırım Cemevi’nde yapılacağı öğrenildi.
“Ölüm Oruçcularının Unutulmasını İstemiyorum”
Hastalıklarına direnirken, 19 Aralık’ta yanıbaşında şehit düşenleri hatırlatarak, “Biz onlara layık olmak için ayakta kalmak zorundayız. Ayakta kalma nedenimiz buydu” diyen Türkoğlu, yıllarca hastalıklara da, faşizme de direnmeye devam etti.
Yıldız Türkoğlu, bir röportajda 19 Aralık’ı şöyle anlatıyordu:
“Duvarlar delindi, tavanlar delindi ölüm orucundakileri korumak için battaniyeleri ıslattık tepelerine kapattık. Ölüm orucundaki Fidan Kalşen, çıktı askerlere seslendi. ‘Ben halkımı çok seviyorum. Onlar için ölebilirim. Siz ölebilir misiniz?’ dedi ve kendini tutuşturdu. Bir alev topuna dönüştü… Ben ölüm oruççularını hatırlıyorum ve onların unutulmasını istemiyorum.”
Onları hiç unutmadı Türkoğlu ve unutturmadı.
