Yazarı: Gabriel Garcia Marguez
Yayınevi: Monopol Yayınları Sayfa sayısı: 144
Şili’de Gizlice, ülkesi faşist bir diktatör tarafından karanlığa boğulan bir sinema yönetmeninin, illegalite koşullarında bir film çekmesinin hikayesidir. Şili’de 1973’de, halktan yana bir iktidar, Unitad Popular (Halkın Birliği) iktidarı vardı. 11 Eylül 1973’te, bu iktidar faşist bir darbeyle devrildi. Faşist darbenin şefi Pinochet, Şili’de tam bir baskı rejimi kurdu. Halkın her kesimi, tüm demokratik kurumlar, baskının hedefi oldu. Sinema yönetmeni Miguel Littin, cuntadan bir süre sonra yurtdışına çıktı. Yurtdışında iken Şili’de direnişi sürdürenlerle bağ kurdu ve Şili’ye dönüp bir film çekmeye karar verdiler. Littin, tipini değiştirerek ve sahte bir kimlikle cuntanın baskısının olanca ağırlığıyla sürdüğü Şili’ye döndü. Onun sanatçılığı ve aydın misyonu, şimdi cüret ve direnişle şekilleniyordu. “Şili’de Gizlice” bu süreci anlatıyor. Filmin çekimiyle birlikte aslında tüm bir Şili’yi anlatıyor. Kitapta Şili denilince akla gelen ilk isimler de var: Pinochet tarafından katledilen Allende var. Yazar Pablo Neruda var. Cuntaya karşı halkın umudunu diri tutan direniş örgütleri var. Kitapta ayrıca yazar Gabriel Garcia Marguez’in Miguel Littin’le yaptığı röportaja da yer veriliyor. Sonuçta. Miguel Littin, tamamen gizlilik koşullarında yaşayarak, illegalite koşullarında mücadele eden devrimci örgütlerin koruması altında 35 bin metrelik, 25 saatlik bir film çekmeyi başardı. Halkın, aydının, sanatçının, herkesin, her koşulda yapabileceği bir şey vardır; bunu gösteriyer “Şili’de Gizlice”… Baskı ve terör altında, illegalite haktır, meşrudur, “Şili’de Gizlice” bize bunu da anlatıyor ve gösteriyor.
